Ne zamandır bebişlerimin fotoğrafını koymuyordum, bugün güzel kızım Bediş'e ağırlık vermek istedim. Daha minnacıkken kabına sığmayan bir kedi olduğu için ayağını kapıya sıkıştırıp tüm derisinin yüzülmesine neden olup kolunu sakatlamış, veteriner de bu haline dayanamayıp ameliyat etmiş. Onu geçen sene Ekim ayında aldığımda ameliyat izleri hala belliydi ama hep kıpır kıpırdı, bu yüzden adını Çılgın Bediş koydum. Ama sürekli benden kaçtı. Uzun süre bana, aslında yapması gereken çok fazla şeyler var da ben onu işlerinden alıkoyuyormuşum gibi hissettirdi. Baktı ki bu kedi delisi hatundan kaçış yok 1 yıldan sonra pes etti, şimdi çağırdığım zaman hemen yanıma geliyor.
Bediş'e baktığınızda tamamen sokak kedisi, karman çorman renkli ama onun diğerlerinden daha özel bir kedi olduğunu düşünüyorum. Çünkü insanın gözlerine çok derin ve anlamlı bakıyor. Asla öyle vıcık vıcık ilişkilerden hoşlanmıyor. Mıncıklanmaktan nefret ediyor. Bazen bir koltuğa uzanıp öyle bir etrafına bakıyor ki zannedersiniz evin kontesi o hizmetçisi benim. Acayip kendine güveniyor. Gerçekten onun karakterli bir kedi olduğunu düşünüyorum.
Ahhh Tarçın'ın nesini anlatsam ki?! Tabii en başta evin en şişkosu odur. Gaydir. Şımarıktır. Pofidik haliyle eve gelen tüm misafirlerin ilgisini çeker, herkes ona bayılır, mıncıklanmaktan çok hoşlanır, bütün gün onu sevseler gıkını bile çıkarmaz. Bu ilgi yüzünden biraz şımarmıştır. Ama eski sahibinde 2 yıl boyunca çektiği işkenceleri düşününce bu şımarıklığına göz yumarım. Sanırım o 2 yıl yaşadıklarından ötürü bazen tuhaf davranıyor, ya ısırıyor ya da kafama çıkıp saçlarımı yiyor. Böyle davransa bile onu çok seviyorum, onun minik halini gözümde canlandırmaya çalışıyorum, kimbilir ne kadar tatlıydı. Umarım küçükken yaşadığı kötü şeyleri tamamen unutur...
Kara bıdığım Miso'm... Bana aşıktır. İster ki sadece onu seviyim, kimseyi yanıma yaklaştırmaz, diğerleri yanıma gelse kafasıyla iter onları :) Ya da elim diğerlerini sevmek için uzansa önce elime bakar sonra bana :) Onu aldığımda çok çok küçüktü, annesine araba çarpmıştı, onu da çarpmak üzereyken kurtarmışlardı, sanırım beni annesi gibi görüyor. Bütün akşam TV karşısında kucağımda oturur. Burnunu koltuk altıma sokar. Patileriyle küçük bir çocuk gibi bana sarılır. Bir kedi nasıl bu kadar sevgi dolu olabiliyor şaşıyorum.
Ohhh misss gibi valla özendim şimdi onlara hey çocuklar yer açın aranıza ben de geliyorum :)