08 Eylül 2009

Pazar: İstanbuldere Köyü

Pazar günü otelden ayrılıp Maşukiye'ye doğru gidelim dedik. Kartepe'den yukarı çıkıp Green Park Resort'a uğradık...

Virajlı yol beni mahfetti, yukarı çıktığımızda betim benzim atmış yüzüm sapsarıydı :P

Tabii yazın sonları olduğu için ortada kar yoktu etraf yemyeşildi... Biz de temiz havayı içimize çekip gerisin geriye (bu lafa da bayılırım hee hee :)) döndük.

Yolda bu şirin hanıma rastladık :)

Mr.x'in bir arkadaşı bize öğle yemeği için bir yer tavsiye etmişti, orayı deneyelim dedik ve İstanbuldere Köyü'ne gittik.

Köyün neredeyse en sonunda yer alan hem restaurant hem de pansiyon olarak işletilen İstanbuldere Alabalık Evi'ne geldiğimizde doğasıyla büyülendik ama...

Yemeklerinden hiçbir tat alamadık! Herkesin damak zevki farklı olsa gerek...
Tesisin işletmesi de "yemekler manzaranın yanında kaynar gider nasılsa, sallayalım gitsin" diye düşünmüş olmalı...

Anaa alabalık öğkkk

Herşeye rağmen temiz hava söz konusu olunca katedilen kilometrelere değiyor...

Noni'nin haftasonu kaçamak tüyoları şimdilik bu kadar!

23 yorum:

  1. aaaa hakkatten ne o kollaaaar!???? hahahaha... ..xoxoxo

    YanıtlaSil
  2. sapanca da istanbul dere diye cok şık bir yer var. mezeleri yemekleri nefis.. hatta bozcaada vahitde bile öyle kalamar yemedim ben.ama köyü diye biryer ilk defa duyuyorum.Ayrıca bir sonraki gezinizde tavsiyem EVCE dir. orası da yeşil hemde merkezde hemde bulanmadan gidiliyor nonicim :) bu ne samimiyet :P

    YanıtlaSil
  3. Canım ablaaammm ben de xoxo !!!

    İkkuş aynı yerden bahsediyoruz :) Zaten İstanbuldere Restaurant da İstanbuldere Köyü'nün içinde yer alıyor ;)

    YanıtlaSil
  4. Kollara noldu yahu bende merak ettim çok canım.

    Bu yerlerin en güzel yanı senin gülen yüzün :)

    YanıtlaSil
  5. Canım Çilekli Pastam teşekkürler!

    Kollarım hep öyle dönüyor benim, Allah baba öyle yaratmış beni hor görmeyin garibi :) :) :)

    YanıtlaSil
  6. nonicigim, benim de kollar seninkiler gibi donebiliyor, bunu ilk defa farkeden sevgili kocam ( o zamanlar sevgiliydik:) ) bayagi bir urkmustu, nasil yapabildigime dair:) ben de herkesin oyle olabiliyor zannediyordum o farkedene kadar:)

    bu arada alabalik mi??? cuma gunu muhabbetinden sonra:) optum seni kocaman....

    YanıtlaSil
  7. bak bu şorta ne güzel yakışmış..Bacaklarını da döndür 180 derece :P

    YanıtlaSil
  8. Kollara koptum Noni :D:D

    Bu arada kiremitte peynir çok lezzetli olur yahu :D:D Adamlar onu bile yapamamışlar mı :D

    YanıtlaSil
  9. mutlu mutlu mutlu....super hatun koları 180 derce donuyo ...eheh...cok guzel gezılmıs oh oh

    YanıtlaSil
  10. alabalığı hiç sevmem zaten bi kere yedim tosun yemiş gibi oldum ıyy

    YanıtlaSil
  11. Bizim Sapanca-Kırkpınarda bir yazlığımız var ve dolayısıyla anlattğın yerleri gayet iyi biliyorum. İstanbuldere Alabalık evinde alabalık değil kahvaltı yemeni öneririm. Gerçekten lezzetli yumurtalar, bal, kaymak, köy domatesleri ve daha bir çok çeşit kahvaltılık ile bir ziyafet çekmek istiyorsan yolunu oraya daha erken saatte düşürmelisin. Kahvaltısı çok meşhurdur, o yüzden yaz aylarında rezervasyonsuz gidilmemelidir (evet, o koskoca yer tamamen doluyor!). Ayrıca ikkuş'a da katılıyorum. Kırkpıbar'ın içindeki EVCE'ye de mutlaka uğtamalısın, hatta marketine uğrayıp ev yapımı reçellerden ve ısırgan tarhanasından almalısın. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  12. Bi de Kırkpınar'ın içinde Çikolata Fabrikası var. Onu unutmuşum. Unutmak istiyorum çünkü. Oradan her geçişte içeri girip enfes trufflelardan almamak için irademi bayağı bir zorluyorum :))))

    YanıtlaSil
  13. Ayakkabı Perim o gün o kadar lafın üstüne gidip alabalık yedim ya oh olsun bana :)

    Tenekemadam teşekkürler ama bacaklarımın öyle maharetleri yok malesef :)

    Chen; peynir tuzsuz balık tatsızdı :P

    Gülen'cim; teşekkürler!

    Esmer; aynen katılıyorum!

    Burçak tavsiye için çok teşekkürler, demek ki kahvaltı yapmak daha mantıklı... Evce'yi de merak ettim! Isırgan tarhanasını da ilk defa duyuyorum onu daha da merak ettim!

    İkkuş tavsiye için sana da teşekkürler, yukarıda unutmuşum ;)

    YanıtlaSil
  14. NEÖÖÖÖÖ çikolata fabrikası mı Allahım biz nasıl görmedik nasıl atladık orayı?! Truffle istiommmm ben fabrikayı basmak istiommmm !!!!

    YanıtlaSil
  15. demekki orda her yerin yemekleri kötü , bende üzülmüştüm çok dolu yemek yiyemedik diye börkk

    YanıtlaSil
  16. benim de kollar oynaktır :)
    gittiğiniz yerlerin doğası harika Noni bayıldımm.

    YanıtlaSil
  17. ama noniiiiiiii
    oralar biziim
    oralarrrrr !
    burun cekme efekti..snf snff

    YanıtlaSil
  18. Oyy oy yerim seni ben :)

    YanıtlaSil
  19. Oranın doğası harikaymış bende duymuşttum ama sanırsam tek balıkları alabalık onu da ben hiiiç sevmiyorum iğreeeeennçç.
    Bööööykk

    YanıtlaSil
  20. Non,, bugün yine Kırkpınar'daydım. Çkolata Fabrikasına uğradım. İstanbul Cevahir'de ve Ataşehir'de (Mos kuaförün sokağı) şubeleri varmış. Bilgine. Alışveriş poşedime baktım, web adresleri de var: http://www.cklt.com.tr/

    sevgiler, Burçak.

    YanıtlaSil
  21. Burçak ben de gidicem buraya en kısa zamanda !!!!

    YanıtlaSil
  22. istanbuldere alabalık evini bende ziyaret ettim bir çok kez,ve her defasın kiremitte peynirini,alabalığını,kabak tatlısını ve diğer çeşitlerini çok beğenmişimdir,bence beğenmeme olayı damak tadı olsa gerek.ayrıca doğasıda harika ve hizmeti de.restorant yetkililerinin amann doğamız herşeyi kapatır düşüncesinde hizmet vererek bu günlere geldiklerini sanmıyorum,umarım tekrar gitme fırsatınız da olurda bu sefer memnun kalırsınız..

    YanıtlaSil
  23. Tabii dediğim gibi herkesin damak zevki farklı olabilir, balık çok severim ama alabalık benlik bir balık değil, bir de o gün bize oranın iyi personelleri denk gelmedi sanırım ;) Şimdi çoook uzaklarda olsak da umarım bir gün yine yolumuz düşer oralara...

    YanıtlaSil

Saygı sınırını aşmadığınız sürece tüm yorumlarınız yayınlanacaktır, teşekkürler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...