Yazın dahil olmadığı bir mevsimi düşünmek dahi istemiyorum... Renkler ve zevkler tabii ki farklıdır, eleştirilemez ancak yazın her rengini sonbahar hüznüne tercih ederim çünkü yaz bana göre içinde farklı sevinçler barındıran bir mevsim... Ayaklar kumda yana yana kendini denize atmak, tuzlu suyun mayoya zararını bile bile sırf saçların rengi biraz daha açılsın diye duş almadan şezlonga uzanmak, yanı başında geçen tepsiyi daha fazla görmezden gelmeyerek bol limon sıkılmış midyeyi mideye indirmek, arnavut kaldırımı taşlarda sandaletlerle dolaşmak, kuşların cıvıltısına ortak, dört bacaklı böceklerle ise barışık olmak, bir gün belki ben de buna cesaret ederim diye içinden geçirip rüzgara meydan okuyanları takdir etmek, sanki başka bir ülkeye adım atmış ve bambaşka bir şeyle karşılaşacakmış gibi mağazalara meraklı gözlerle bakmak, sakızlı olan herşeye bayılmak, nasıl olsa tatildeyim diyerek her türlü tatlıdan arsızca bir kaşık almak, akşam duş aldıktan sonra yanık tenle aynada kendi kendine gülümser halde bulmak demektir yaz benim için...



