30 Eylül 2010

Mutfak Halleri


Bu akşam yemekte ne yediniz bakiyim?
Bizim mönüde XXL bamya vardı :P
Ben burdaki herşeyin battal boyda olduğunu daha önceden söylemiş miydim???


Burada bir tek hatunların boyu uzun sanıyorsanız yanılıyorsunuz! Bamyaları bile maşallah fasulye boyunda!

Yavrımmmm Amazon'un hangi bağlarından koparıp seni bu kavanozun tıktılar vıyhhh yetimim vıyhhhh! Sana yaprak demek hakaret olur, sen olsan olsan sarmaşık olursun :P


Hazır konu yemekten açılmışken yemeklerin vazgeçilmez partneri yoğurttan da bahsetmek istiyorum. Burada yoğurttan çok kefir gözde, ki bende onun tadını hiç sevmem! Bunun dışında meyveli yoğurtlar konusunda bir cennet, ona lafım yok. Ama gel gelelim bizim halis muhlis yoğurdumuz yok. Ama ben allem ettim kallem ettim en sonunda bizim damak zevkimize en uygun yoğurdu buldum. Eğer üstünde prostokvaşa yazıyorsa bingo! Mor olan daha sulu, küçük beyaz olan ise süzme yoğurt kıvamında ama ikisinin de tadı güzel...
Ve de son tavsiyem hayatımızın vazgeçilmezi; su... Burada suların tadı da bize tuhaf geldi, normal su diye aldıklarımız gazlı çıktı, böylece "Nigaz..." diye uzayıp giden sulardan almamız gerektiğini öğrenmiş olduk. Marka olarak da Bon-Aqua veya Cone Forest'ı tavsiye edebilirim; bizim içme suyumuza yakınlar...
Ahhh şeriler övünmek gibi olmasın ama ne kadar öğretici bir blogger'ım di mi! Bir gün buralardan memleketime göçüp gittiğimde arkamda nadide eserler bırakmak istiyorum :P Benim gibi Rusya'ya yolu düşen yavrilere de bir yardımım dokunmuş olur belki ;)

27 Eylül 2010

Bal Festivali

 
Bir önceki postta belirttiğim gibi bizim Tsaritsyno'ya gitmemizin asıl amacı Bal Festivali'ni gezmekti...
Tesadüfen parkını da keşfettik ki bundan hiç şikayetçi değiliz ;)
   
Panayıra doğru giden yolu kısa sürede bulduk...
   
Şu Rusların dilbilgisi mantalitesini asla anlayamayacağım! Yukarda görmüş olduğunuz mega'daki "g" harfi aslında "d" ama el yazısı ile yazınca D oluyor G... Aynı şekilde Restoran da el yazısı ile yazılınca Resmoran oluyor, hey Yarabbim! Zaten diliniz yeterince karışık bir de harfleri böyle mutasyona uğratmaya ne gerek vardı canım!!!
Festival alanında bizi kalabalık & onlarca bal tezgahı karşıladı...
   
Her tezgahın önünde böyle tadımlık ballar vardı...Merail'ciğimin önerdiği grechka (karabuğday) ve kestane ballarının da tadına baktık... 
   
Herkes ağzına bir kaşık bal çaldı :)
   
Ha gayret teyzem sana güveniyorum başarabilirsin !
 
Beyime dedim ki al beyim dedim al makineyi de bal yerkene beni çek dedim, beyim de çekti aha buyrun :P
Sanat eleştirmeni Abuziddin Tokmak'ın gözünden;
"Sanatçı burada esmer Anadolu kadınını flulaştırıp sarışın Avrupalı kadına zum yaparak toplumsal değer yargılarının zamanla nasıl yozlaştığını farklı bir perspektif ile izleyiciye sunmakta ve önemli bir noktayı değişik bir kompozisyon çizerek yüzümüze çarpmaktadır, bir diğer deyişle sanatçı her Anadolu kadının içinde mutlaka bir yavruşka olmalı mıdır sorusunu irdelememize yol açmaktadır..."  
Bu kadar çeşitli balın arasında kafamız karışmadı değil ama sonunda kazanan ahududu balı oldu :)
 
Mansiyon ödülümüz de içeriğini pek bilemediğimiz (sözlükteki karşılığı sarı yonca olan) bu şekerleşmiş bala gitti...
   
Ballarımız itinayla paketlendi :)
 
İsmi Çak-Çak olan bu yerel tatlı da Tatar balcımızın bize ikramı oldu, Çak Çak'ı çaktırmadan poşetimizin içine atıverdi. Tadı aynen tulumba tatlısı gibiydi, bayıldık! Ama bu kadar bal testi sonunda içimiz de bayılmadı değil doğrusu! O gün bir kez daha anladık ki ne kadar tatlı olursa olsun bu hayatta herşey dozunda olduğu sürece güzel ;)
Hepinize çok ballı bir hafta diliyorum!!!

26 Eylül 2010

Tsaritsyno ya da "Gelin Damat Cirit Atıyo" Parkı

Bugünkü durağımız aslında Tsaritsyno'daki bal festivaliydi, ama yolumuzu biraz şaşırınca kendimizi gelin ve damatlarla dolu bir parkın içinde buluverdik. Etrafta bir sürü mutlu insan olunca bu pozitif atmosferden biz de çıkmak istemedik! Ne tepki vereceklerini pek bilemediğimden fazla yakından çekemesem de elimden geldiğince tüm gelinleri fotoğraflamaya çalıştım. Dikkat dikkat bundan sonra göreceğiniz gelin ve damatların fazlalığı bünyede evlilik tahribatına yol açabilir, benden uyarması :)


 

 




Buyrun bismillah dakka bir gol bir yavruşka! Sen delikli bir kazağı altına ve de içine bişey giymeden üstüne çekersen Noni de seni çeker beybim, üzgünüm! Neyse biz kaldığımız yerden devam edelim :)








Tek renkli görüntü gelinle damatlar değildi elbette nedimeler de pek göz alıcıydı hatta fazlasıyla diyebilirim :P



Pardon, yavriler araya kaynak yaptı :P























Bu geline bayıldım, gelinliğine bayıldım, 10 points from Turkey ;)



Ay ağzımı bozucam ama müsaadenizle bunları da parkın en kazma çifti ilan etmek istiyorum! Bu nasıl bir poz yafff ortada da şampanya kadehi duruyo hahahaha :P







Ailenizin şipşak fotocusundan şimdilik bu kadar :)
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...