Bizim mönüde XXL bamya vardı :P
Ben burdaki herşeyin battal boyda olduğunu daha önceden söylemiş miydim???

Burada bir tek hatunların boyu uzun sanıyorsanız yanılıyorsunuz! Bamyaları bile maşallah fasulye boyunda!
Yavrımmmm Amazon'un hangi bağlarından koparıp seni bu kavanozun tıktılar vıyhhh yetimim vıyhhhh! Sana yaprak demek hakaret olur, sen olsan olsan sarmaşık olursun :P
Hazır konu yemekten açılmışken yemeklerin vazgeçilmez partneri yoğurttan da bahsetmek istiyorum. Burada yoğurttan çok kefir gözde, ki bende onun tadını hiç sevmem! Bunun dışında meyveli yoğurtlar konusunda bir cennet, ona lafım yok. Ama gel gelelim bizim halis muhlis yoğurdumuz yok. Ama ben allem ettim kallem ettim en sonunda bizim damak zevkimize en uygun yoğurdu buldum. Eğer üstünde prostokvaşa yazıyorsa bingo! Mor olan daha sulu, küçük beyaz olan ise süzme yoğurt kıvamında ama ikisinin de tadı güzel...
Ve de son tavsiyem hayatımızın vazgeçilmezi; su... Burada suların tadı da bize tuhaf geldi, normal su diye aldıklarımız gazlı çıktı, böylece "Nigaz..." diye uzayıp giden sulardan almamız gerektiğini öğrenmiş olduk. Marka olarak da Bon-Aqua veya Cone Forest'ı tavsiye edebilirim; bizim içme suyumuza yakınlar...
Ahhh şeriler övünmek gibi olmasın ama ne kadar öğretici bir blogger'ım di mi! Bir gün buralardan memleketime göçüp gittiğimde arkamda nadide eserler bırakmak istiyorum :P Benim gibi Rusya'ya yolu düşen yavrilere de bir yardımım dokunmuş olur belki ;)