14 Ekim 2010

Petrovsky Manastırı

MTKO'nun düzenlediği Sokak Sokak Moskova etkinliğinin 2010-2011 dönemindeki ilk durağı Petrovsky Manastırı'ydı... Ben de geziye katılmak üzere heyecanla evden çıktım ki o da ne, 2010 sonbaharının ilk karı Moskova'ya yağmaya başlamıştı bile! 2 derecede resmen don-dum! İkisi böyleyse eksisi nasıl olacak bakalım??? Yüzyılın en soğuk kışını Moskova'da yaşamak varmış hee heee :P
Manastır gezimiz çok keyifliydi, en azından ben kendi adıma böyle söyleyebilirim çünkü benim için çekilecek çok fazla mistik detay vardı... Ama bir şey itiraf etmek istiyorum; ben tarihi yerleri gezmeyi, fotoğraflamayı çok sevsem de asla rehberlerin anlattıklarına konsantre olamıyorum! Tabii o anda toplaşıp rehberi dinlemek durumunda olduğumuz için kuzu kuzu ben de gruba uyuyorum. Meeeee :) Ama gözüm hep bişeyler aranıyor, şu mumu da çekiyim, ay şu ikonayı atlamıyım, aaa şuranın ışığı süper derken hoooppp benim beynim rehberin ağzından dökülenden kopuyor başka dünyada geziniyor. Bugün de durum pek farklı olmadı, içimden amaan eve gidince google'a bastımmıydı manastırın tüm tarihini dökerim dedim. Hıh evet çok döktün Nonik! Ne yazık ki internette (ve kitaplarımda) bu manastır ile ilgili tarihi bir bilgiye pek rastlayamadım. Aklımda kalan şeyler; Rus Çarlarından 1. Petro ve üvey kardeşi V. Ivan'ın çocukluğunun burada geçtiği, zaten doğuştan sakat olan V. Ivan'ın küçük bir çocukken iki amcasının gözleri önünde katledilmesi nedeniyle akıl sağlığını da yitirdiği, Fransız işgali sırasında Fransızların kiliselerden birini ahıra çevirip buradaki mezar taşlarına zarar verdiği, Sovyetler Birliği döneminde ise manastırların yasaklanıp sadece lokal kiliselere izin verilmesi nedeniyle burada gizlice ayin yapıldığı... Böyle bölük pörçük bilgiler kaldı aklımda... Daha fazla bilgiye sahip olanlar lütfen beni aydınlatsın ;) Eveeet günah da çıkardığıma göre artık çektiğim fotoğrafları gönül rahatlığıyla sizlerle paylaşabilirim :)
Buluşma noktamız olan Pushkinskaya metro durağında indim...

Metro çıkışında tüm hanımlar toplanıverdik...

Giderken gözüme takılanları fotoğrafladım...
Şunun tatlılığına bakar mısınız? Sütlü çikolatam benim :)
 
Alttaki Zen d'Art afişi dikkatimi çekmedi değil, ama bunun için vakit yoktu ne yazık ki...
 
Evet manastıra girmek üzereyiz...
Çanlar Noni için mi çalıyor acaba?
 
Manastırın bulunduğu alanda kilise ve şapeller vardı...
İçeri girdik...
 
Burası halka açık ama turistlere kapalı bir kilise, sadece özel randevu ile gruplar kabul ediliyor. MTKO bu izni önceden aldığı için böyle rahat fotoğraf çekebildim...
Gezinin bedeli kişi başı 350 ruble yani 17,5 lira, toplanan para manastıra gidiyor...
 
Kilisenin en saygın papazı bize manastır hakkında bilgi veriyor... Ne dediğini dinlemiyorum, ama yukarıyı gösteren işaret parmağı "evet farklıyız ama hepimizin inandığı tek" diye içimden geçirmeme sebep oluyor...
 
Papazdan sonra bayrağı rahibe devralacak ve bize kiliseyi gezdirecek, şimdilik beklemede...


Yok canım, Nöriye'nin Güğümleri setinden çıkıp geziye katılmış değilim, kilisenin içinde açık saçla dolaşmak yasak olduğu için rahibelerin verdiği başörtüsünden taktım ;) Papaz kaçmadan kendisinden bir poz rica ettim, sağolsun beni kırmadı...
Soldaki beyaz saçlı kişi bizim papazın ta kendisi! Saygın bir papaz olduğu için onun da resmini duvara yapmışlar. Rahiplerin ayin törenleri bu resmin yer aldığı küçük olan diğer kilisede yapılıyormuş, aslında buraya giriş dışardan gelenlere yasak ama bizim için açtılar...
Fotoğraf çekmeye devam...
 




Açıkçası bu bana çok enteresam geldi... Bu duvarın arkasında bir Aziz'in naaşından alınan bir parça duruyormuş, kendisi kutsal sayıldığı için de ön tarafta metal bir delik ibadet için bırakılmış. 2 tane yaşlı teyze geldi, tam olarak ne yaptıklarını göremedim ama sanırım önde duran metal deliğe dudaklarını değdirdiler. Ne olduğunu bilen varsa anlatabilir mi acaba, gerçekten çok merak ettim!

Rahibe avluda bizi gezdirirken...


Gezinin sonlarına doğru biraz içimizi ısıtmak için yemekhanelerine doğru gidiyoruz...

Burda çalışanlar da rahiplerin kendisi... Yaptıkları yemekler de sadece kilisede çalışan rahipler için... Bizim gibi dışardan gelenlere ise çay, kahve ile tatlı ve tuzlu hamur işi veriliyor, bunlar da yine kendileri tarafından yapılıp sıcak sıcak servis ediliyor...
Çay ve bu leziz çörek 50 ruble yani 2,5 lira...
 


Bunlar da işgal sırasında Fransızlar tarafından dağıtılıp sonradan bir araya getirilen mezar taşları...


Rahibeye veda edip...

Hızlı adımlarla sıcacık evlerimizin yolunu tutuyoruz...

18 yorum:

  1. Rusya´nin bu kadar güzel oldugu hakkinda hicbir fikrim yoktu. Tesekkürler paylastigin icin :o)

    http://turkishgossipgirl.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  2. Turkish GossipGirl; rica ederim ;) Gerçekten Moskova çok renkli bir şehir, insanın burada sıkılmasına imkan yok özellikle benim gibi fotoğraf tutkunları için tarihi bir çok malzeme sunuyor bu şehir ;)

    YanıtlaSil
  3. Fotolar çok güzel cidden! Kilise çok büyükmüş sanırım. Harika bir yer. Hava soğuktu galiba:)

    YanıtlaSil
  4. sibelciiiiiiiiiim,
    her seferinde böyle seslenesim geliyor sana =))
    tatlı sesin hala kulagımda zira :))
    neise..gelelim yorumuma,
    1.cisiii yazma gibi ne tatlı durmuş sende (yeni gelinimiz pek güzel maşallah:))
    2.cisiiii bir de o blogumu kapıyım yok aynı şeyler yok şöyle yok böyleleri okumayalım bir daha bak oturduğumuz yerden Rusyada kilise gezdik, ellerine sağlık şekerim.
    öpücükler.ve şimdiden iyi yolculuklar :))

    YanıtlaSil
  5. Kirpikteki Gözyaşı; soğuk ne kelime buzdu buzzzz, bırrrrr!

    Betülcüüüümmmm teşekkür ederim canımmmm benim mucuk mucuuukkkkk :)

    YanıtlaSil
  6. Nonicim,yine harika fotolar çekmişsin o köpeğe bayıldım ne tatlı:))

    Ben genelde böyle tarihi mekanlarda hep bi hazine,gizli kapılar,daha önce keşfedilmemiş tüneller falan ararım farketmeden,içimde arkeolog ruhu var galiba:)

    Öptüm!

    YanıtlaSil
  7. hey your blog design is very nice, clean and fresh and with updated content, make people feel peace and I always like browsing your site.

    - Joe

    YanıtlaSil
  8. Süpersin :) Tv kanallarının olay mahallindeki muhabirleri gibi bize Moskova'dan canlı olarak bağlanıyosun.Bol bol müzeleri,enteresan yerleri falan gezip bizim için fotolarını çeksen ne güzel olur :)

    Fotoları beğendim ama en çok İsa heykelciğine bayıldım.Ellerine sağlık.

    Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  9. Gidip gormus kadar olduk bu kadar cok gorselle/Ellerine saglik hem cekion hem yayinlion hem yazion.Rusya muhabiri noni:)
    Ben manastira basi kapali girilmesi gerektigini bilmiyordum ilk defa duyuyorum, ogrenmis oldum :) ;)

    YanıtlaSil
  10. Beğenmenize çok sevindim, minik fotolardan kurtuldum çok şükür ;) Rusya hattında gelişmeler şimdilik bu kadar Mehmet Ali Birand söz sende :P


    Thanks for the visit Joe!

    YanıtlaSil
  11. Noni teşekkürler, iyi ki gittin oralara Noniii.fotoğraflarda çok güzel paylaştığın gözlemlerinde,, takipteyiz.

    YanıtlaSil
  12. Ben de teşekkür ederim Gaye'ciğim, çektiğim fotoğrafların beğenilmesi inan beni çok mutlu ediyor :)

    YanıtlaSil
  13. Noni fotoları çok çok beğendim söylemden geçemedim.

    YanıtlaSil
  14. Teşekkür ederim canım, bu sözler beni motive ediyor gerçekten ;)

    YanıtlaSil
  15. Süper olmuş. Ellerine sağlık :)))

    YanıtlaSil
  16. Çok teşekkürler Ayşecim ;)

    YanıtlaSil
  17. Fotoğraflar harika!!!

    YanıtlaSil
  18. Çok teşekkürler caki olumlu yorumlar fotoğraf çekme konusunda beni çok motive ediyor ;)

    YanıtlaSil

Saygı sınırını aşmadığınız sürece tüm yorumlarınız yayınlanacaktır, teşekkürler...

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...