IWC'nin hemen hemen herkese hitap eden bir etkinlik grubu var, bunlardan biri de mimari yürüyüş grubu... Bu grubun Kızıl Ekim Çikolata Fabrikası'na (Красный Октябрь) yapacağı geziyi duyar duymaz bir çikolata canavarı olarak hemen gruba üye oldum. Fabrikaya yapılacak gezide önce kontenjanın dolduğunu söylediler ama daha sonra yapılan iptaller sayesinde yer açılınca ben de kendimi bu gezide buluverdim!
Krasnoselskaya metro durağında indik ve fabrikaya doğru yürümeye başladık...
Giriş kapısına geldik... Rehberimizle buluşup çikolatanın tarihçesi ve Moskova'ya gelişi hakkında bilgi almak üzere binanın 5. katındaki müzeye çıktık.
Bu içecek Aztekler zamanında çok popüler olmuş ve toplumun elit kesiminin içtiği bir içecek haline gelmiş. Aztek dilinde "ekşi, acı içki" anlamına gelen "xocoatl" adındaki bu içeceği Aztekler içine biber ve başka baharatlar katarak içmişler.
Çikolatanın milattan önceki hikayesini anlatan üç boyutlu kısa bir animasyonu izledikten sonra müzenin içinde dolaşmaya başladık...
Avrupalıların çikolata ile tanışması ise İspanyol kaşiflerin 16. yüzyılda Orta Amerika'ya yaptıkları keşif sayesinde olmuş. Aztek kralı çikolatalı içeceklerini kaşiflere sunmuş. Kakao çekirdeklerinin ticaret gemilerinde para yerine kullanıldığı farkedilince de önemi anlaşılmış. Ünlü İspanyol kaşif Hernan Cortes'in Meksika'yı istila etmesinden 1 yıl sonra, 1520 yılında, kakao çekirdekleri gemilerle İspanya'ya götürülmüş. İspanyollar ise içine şeker koyarak daha tatlı bir içecek haline getirmişler. Kakao böylece İspanya'da kullanılmaya başlanarak tüm Avrupa'ya yayılmış.
1850 yılında Moskova'ya gelen Theodore von Einem isimli Alman şeker tüccarı 1867 yılında çikolata, reçel ve jöle üretmek amacıyla burada küçük bir tesis kurmuş. İşleri iyi giden Einem kısa zamanda Rusya’nın önde gelen çikolata, şekerleme, kakao tozu ve kurabiye üreticisi konumuna gelmiş. 
1918 yılında Ekim Devrimi'nden sonra fabrika devletleştirilmiş. 1920 yılında üretim yeniden başlamış ve "Einem" olan fabrikanın adı "Kızıl Ekim" olarak değiştirilmiş.
Müzenin içindeki turumuza devam ettik...
O döneme ait çikolata kutularını ve ambalaj kağıtlarını inceledik...
Müzedeki turumuz bittikten sonra binanın hemen yanındaki Kızıl Ekim fabrikasına doğru yöneldik...
Fabrikaya girdiğimizde başımıza bone, üstümüze önlük ve ayaklarımıza galoşları geçirdik. Tüm eşyalarımızı bir odada bırakmak zorunda oduğumuz için ne yazık ki üretim tesisinin fotoğraflarını çekemedim :(
Bu iki fotoğraf için sevgili Ayşe'ye çok teşekkürler ;)
Dediğim gibi bir çikolata canavarı olduğum için çikolata fabrikalarının nasıl olduğunu hep merak etmişimdir... Fabrikanın içine girerken beni ilk cezbeden şey müthiş çikolata kokusu oldu :) Sınıf sınıf! Üretim bantlarında geçen çikolataları da görünce iki patisi ile ayağa kalkmış fino köpeklerine döndüm, hev hev isterim çiko isterim hev :P Rehberimiz sağolsun bizi hem gezdirdi hem yedirdi, hatta banttan geçen çikolatalardan almamıza da izin verdi. Moskovalıların yiyeceği çikolatada artık benim de parmağım var yani kihh kihh :) Ama yanında su olmadan yenen içi kremalı ve nugatlı çikolatalar bir süre sonra bünyede sönmeyen bir yangına yol açtığı için bu kadar çikolata yeter dedim!
Bize hediye edilen çikolatalarımızı da alıp fabrikayı biraz yana yana terk ettik :)
Bu iki fotoğraf için sevgili Ayşe'ye çok teşekkürler ;)
Dediğim gibi bir çikolata canavarı olduğum için çikolata fabrikalarının nasıl olduğunu hep merak etmişimdir... Fabrikanın içine girerken beni ilk cezbeden şey müthiş çikolata kokusu oldu :) Sınıf sınıf! Üretim bantlarında geçen çikolataları da görünce iki patisi ile ayağa kalkmış fino köpeklerine döndüm, hev hev isterim çiko isterim hev :P Rehberimiz sağolsun bizi hem gezdirdi hem yedirdi, hatta banttan geçen çikolatalardan almamıza da izin verdi. Moskovalıların yiyeceği çikolatada artık benim de parmağım var yani kihh kihh :) Ama yanında su olmadan yenen içi kremalı ve nugatlı çikolatalar bir süre sonra bünyede sönmeyen bir yangına yol açtığı için bu kadar çikolata yeter dedim!
Bize hediye edilen çikolatalarımızı da alıp fabrikayı biraz yana yana terk ettik :)
Bu yangını küçük bir Rus lokantasında söndürmeye karar verdik ve içeri daldık!
Rus inanışına göre eğer bir yemeği ilk kez yiyorsanız dilek tutmanız gerekiyormuş. Borş çorbasını yıllar önce içmiştim ama nerde içtiğimi bile hatırlayamadım... Ben de bunu ilk kabul ediyim dedim ve malum dileğimi dileyerek çorbamı içtim ;) Borş çorbası sevmem demiştim ama sanırım aklımda yanlış kalmış, bu çok lezzetli bir çorbaydı, o kadar çikolata sonrasında beni kendime getirdi doğrusu ;)
Hepinize içinizi ısıtan (yakmayan) bir gün diliyorum!
Allahtan bende seninle gezmemişim yoksa direk kazanın içine atlardım aynı senin gibi mukaddes günümdeyken :)
YanıtlaSilcanım benim çikoltadan çok ir teneke kutu canavarı olarak teneke kutulara bayıldım afiyet olsun dileğin inşallah yerini bulur bitanem
YanıtlaSilElçinim; aaaa demek sen de benim gibi bir zedesin PMSzede hii hii :)
YanıtlaSilCanım annemmmm; inşallah aminnn diyorum...
ahhh çikolata fabrikası :) çikolata delisiyim. evi fabrikaya çevirdim diyebilirim. dolaplarımda baş ucumda aynalığımda her yerde var her yerde. :) yiyemiyorum sadece seviyorum zayıflama çabasındayım bu aralar :) kendime özel işkence vi yapmış gibiyim :) fabrikasına gitsem naprdım bilemedim :) harika :) bu arada dileğin kabul olur umarım ! :) senle ablama aynı zaman da aynı dileği dilemiştim geçtiğimiz zamanlarda. ablamın ki tuttu :) sıra sende ! :) bugün ablamın mide bulantısı baş dönmesi o kadar mutlu etti kiii beni :)darısı başına :)
YanıtlaSilCikooolar, cikolata kokusuna ben de bayilirim :)
YanıtlaSilvavv harika bir gezi! Sanirim senin mukaddes kivaminda olman cikolatadan once o kadar aciklamanin yapilmasi ve orayi birakip gelmis olman hihii:)bak goruyor musunn:)
YanıtlaSilO kadin ne kadar gercekci duruyor.Sen de pek tatli olmussun saclar toplaninca ;)
Noniiiiiiiiiii onca yıl Moskova'da yaşadım, bir burayı göremedim :( gelince bir tur yaparsın bana artık :)
YanıtlaSilnilcim; kocaman harflerle AMİNNNNN diyorum inşallah 2011'de dileklerim tutar!
YanıtlaSilDemet; sınıfff sınıfff :)
nihal; teşekkürler canım şımartoorsun beni ;)
tarçınım; sen geldiğin zaman gideriz tatlısı ;)
ne mutlu sana çikolatalar arasında daha bir mutlu olmuşsunnnn :) afiyet bal şeker olsun sevgili noni...sevgiler ilkdefa ugradım bloguna :))
YanıtlaSilBurcu; teşekkürler, her zaman beklerim ;)
YanıtlaSilcok geziyosunuuuuuz amaaaaaaaaaaaaaa!!!! yaaaa!!!! hem de cukulata fabrikasi bu!!!!!!!!!!!! ufff!
YanıtlaSilCanim yazilarini keyifle okuyorum.Her zaman yazamasamda hep takipdeyim.Bu son yazida cikolatalari görünce kendimden gectim.Sen bu yaziyi birde resimsiz yayinla, olmuyor böyle! ;) Öpüyorum canim
YanıtlaSilSevgili Noni,
YanıtlaSilEşimin işi dolayısıyla 4 yıl boyunca Moskova'ya gittim geldim. Cosmos otelin karşısında prospekt Mira'da rekonstrüksiyonu geçen yıl tamamlanan Müze Uzay var ve muhteşem bir yer. Rusyanın uzay teknolojisindeki katkılarına gözlerinizle şahit oluyorsunuz.Tavsiye ederim.
Özgül
Canım ablammmm; kar kış kıyamet gelmeden geziyorum işte ;) sen geldiğin zaman da gideriz bitanem!
YanıtlaSilCanım Ena'm; ben de seni kucakladım ve öptüm tatlısı :)
Özgül, çok teşekkür ediyorum, mutlaka gidilecek gezilecek yerler listeme ekledim bu müzeyi hemen ;)
Harika bir gezi olmuş!! Dileğin tuttuktan sonraki dönemlerde iade-i ziyaret gerekebilir ama ;)malum aşerme falan...
YanıtlaSilEvimin dekoratörü; ahhh bir tutsun ben her gün ziyaret etmeye her gün çorba içmeye razıyım!
YanıtlaSil