30 Mart 2012

Cirque du Soleil - Zarkana

2010'da Cirque Du Soleil'in Corteo isimli gösterisini izlemiş ve hayran kalmıştık. 2012'de yine Moskova'ya geleceklerini duyunca aylar öncesinden Zarkana isimli şov için biletlerimizi aldık tabii benim hamileliğimi hesaba katmadan :) Doktorumun seyahat engeliyle karşılaşınca, Şubat ayında Moskova'ya adım atamayınca prensim bensiz izlemek zorunda kalmış, ben de kaçırdığım için çok üzülmüştüm. Ama kısmet işte, belki de minik kızımın kısmeti :) Arkadaşım Zeynep elimde Zarkana'ya fazla bilet var gelmek ister misin diye sorunca beynimde minik palyaçolar yuppi duppi eşliğinde davul çalmaya başlamıştı bile :)
Bu seferki gösteri Kremlin Sarayı'nın içindeki salonda gerçekleşti... 
Corteo'da olduğu gibi gösteriden önce palyaçolar çıkıp heyecanla gösteriyi bekleyen biz izleyicileri eğlendirdi... 
Sahne o kadar büyük ve göz alıcıydı ki 2 buçuk saatlik şovu gözümü kırpmadan seyrettim diyebilirim... Özellikle gösterinin başında bir sürü topla juggling yapan bayan akrobata hayran kaldım!
Olur da Acun Ilıcalı şu yeteneksiz yarışmasından yine yaparsa önce oturup Cirque Du Soleil şovlarını bir izlesin bence, belki o zaman iki top çevireni, yerde tepinenleri alkışlamaya utanır!
Akrobatik rock opera olarak nitelendirilen Zarkana'nın konusu ise; hayatının aşkını ve sihirbazlık güçlerini renkli akrobatlarla dolu terkedilmiş bir tiyatroda kaybeden sihirbaz Zark'ın arayışı ve bu arayıştan onu caydırmak isteyen kötü güçler üzerine kurulu...
Şov bitti şimdi sırada fotoğraf çekimi var ;)
Biz poz veririz de yavruşkalar boş durur mu ;)
Başrolde Zark rolünü oynayan Stephan McNicoll makyajını silip yanımıza geldi, biz de hep birlikte poz verdik...
Zeynepciğimmm davetin için çok teşekkür ederim canım arkadaşım :)
Dışarı çıktığımızda gördüğüm karla neye uğradığımı şaşırdım! Aslında hava konusunda Moskova beni hiç şaşırtmamalı ama her seferinde bu tongaya düşüyorum doğrusu :) Tuhafff çok tuhaaaffffff :)
Moskova bana son şakasını yaptı :P
Bu atları yazdan hatırlıyorsunuz di mi ;)
Bizde havalar işte böyle biraz karlı biraz bulutlu...
Ama havamız nasıl olursa olsun ruhumuzda güneş ve çiçeklerin açtığı bir hafta sonu olsun ;)

28 Mart 2012

I ♥ CAKE

Hamileliğimde çok şükür fazla bulantı yaşamadım, çok nadir şeyler midemi bulandırdı, zaten bunlar da 3. aydan sonra tamamen ortadan kalktı. Şu anda tamamen eski damak tadıma dönmüş durumdayım. Ama doktorum kilo artışımı hızlı bulduğu için biraz frene basmam gerektiğini söyledi. Elimden geldiği kadar buna dikkat ediyorum, sağlıklı besleniyorum, hazır yiyeceklerden uzak duruyorum ama Moskova'ya adımımı attığımdan beri tabii burada kışın hala devam ediyor olmasından ötürü (baharın tadını çıkartın zilliler!) bana hoşgeldin diyen bir şey daha oldu: Tatlı aşkım :) Evet maalesef soğuklarda en çok aradığım şeylerden biri beni birazcık şımartacak ve kendimi iyi hissettirecek bir tatlı oluyor... Şu anda bana ve bebişime hiçbir faydasının olmadığını bilsem de nadiren de olsa kendimi ödüllendiriyorum. Evet tüm bu günah çıkartmalardan sonra esas konuya geçebilirim sanırım :)
 Dün arkadaşlarım sayesinde muhteşem bir yer keşfettim: I ♥ Cake! Patriarshiy Pond'un yanında yer alan, önünden geçerken muhtemelen içerde yatan tatlı hazinesinin farkına varamayacağınız küçük ama lezzeti büyük bir cafe burası... Benim gibi tatlı delisi Moskovalı yavriler olur da yolunuz bu civardan geçerse içeri girip vitrindeki güzelliklere bir göz atın derim, bence pişman olmazsınız ;)
I ♥ Cake
Adres: Bolshoy Patriarshiy pereulok, 4
(Harita için tık tık)
Metro: Pushkinskaya, Barrikadnaya veya Mayakovskaya



Üçlü olarak dün son kez poz verdik :(
Çok sevdiğim, güzel gülümsemesiyle Moskova'nın gri günlerinde günümü aydınlatan tatlı arkadaşım Elvira bu hafta İsviçre'ye temelli dönüyor :( Onu çok özleyeceğim :(
Kerry de eşinin Olimpiyatlar'daki görevi nedeniyle yazın Soçi'ye taşınıyor :(
Eveeet bu da 20 haftayı geride bırakan hamiş Noniş :) Kızım son günlerde pek bir hareketli oldu, onun minik kıpırtılarını hissetmek müthiş bir duygu! Bendeki değişikliklere bakacak olursak genel olarak iyiyim, biraz sırt ağrılarım oluyor, yoksa bel ağrısı mıydı? İkisini hep karıştırırım da :) Bazı geceler gözüme uyku girmiyor, sanırım bu daha çok heyecandan oluyor, kimi zaman da gözümü açamıyorum, bıraksalar akşama kadar uyurum, bebişleri olan annelerin aman şimdi fırsatın varken bol bol uyu dediğini duyar gibiyim ;) Şu ana kadar bacaklarımda herhangi bir kramp yaşamadım ama 2 gündür geçmeyen diz ağrım var... Ama şikayet etmiyorum, tüm bunlar bu tatlı sürecin tuzu biberi bence ;) Gelecek ay detaylı ultrasonumuz için birkaç günlüğüne İstanbul'a geliyoruz, herşeyin yolunda gitmesi için dua ediyorum ve minik prensesimi yeniden görmek için sabırsızlanıyorum :)
Hepinize tatlı mı tatlı bir gün diliyorum!

26 Mart 2012

Adaptasyon

Merhaba şekerler nasılsınız? Ben Moskova'ya adımımı attığımdan beri gamzeli prensimle aşk tazeliyip aradaki açığı kapatmaya çalıştım bu yüzden blogumda arada kaynayıverdi ehh bu kadarcık ihmalkarlığa göz yumabiliriz öyle di mi ;)
Geldiğim gün Moskova'da günlük güneşlik bir hava vardı ama ertesi gün manzara bu şekildeydi :P Siz bahara geçtiniz bile ama gördüğünüz gibi biz hala kıştan çıkamadık! Kışa kışttt demek istiyorum izninizle!
Buzda kayma tehlikesine karşı dışarı çıktığımda bebek adımları atarak yürüyorum... Yağan kara rağmen neyse ki hava sıcaklığı normal seyrediyor, buna da şükür diyorum tabii... 
Yoldan geçen pembe renkli hummer limuzinler, kaldırımda yürüyen birbirinden renkli yavruşkalar... 5 aylık arada bu renk cümbüşünü gerçekten özlediğimi farkettim ;)
Tabii özlediğim mekanlar, tatlar ve dostlar da vardı burada! Şimdi sırada onlar var ;)
İlk etapta Moskova'daki en sevdiğim mağazalardan biri olan Diva'ya adımımı attım... 
Bu şirin manikür setini sepete attım ;)
Nisan ayı çekilişi için de herkesin ilgisini çekecek cici bir ürün seçtim ama şimdilik sürpriz olarak kalsın ;)
Hafta sonu da bebişimiz için piyasa araştırması yapalım dedik ama kafamız epey karıştı doğrusu! Özellikle bebek arabaları konusunda kararsız kaldık...
Chicco, Maclaren ya da Peg-Perego? En kalitelisi hangisi?
3 tekerlekli bir bebek arabası mı? Yoksa klasik 4 tekerlek mi?
Moskova soğuğuna uygun kapalı bir puset mi?
Yoksa daha hafif ve kullanımı pratik olan baston tipi mi?
Bu konuda ciddi anlamda tavsiyelere ihtiyacım var :(
 
Hepinize şimdiden harika bir hafta, bizlere de azıcık güneş diliyorum!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...