31 Mayıs 2012

Prensim...♥

Son 1 haftadır hayatımın en zor günlerini geçiriyorum.
Canım prensim benim biriciğim şu anda hastanede :(
Önce acilen anjiyo ardından bypass...
34 yaşında ağzına hiç sigara sürmemiş, içkiyi az tüketen, düzenli hayatı olan birinin altın kalbinde sorun olabileceğine inanamadık.
Çok şükür ameliyat iyi geçti. O ilk şoku atlattık.
Ve şükrettik! Ne kadar şanslı olduğumuzu düşündük. Bu durumu İstanbul'da öğrenmemize, durum bu kadar ciddiyken daha kötü sonuçlanmamasına, Moskova'da tek başınayken başına birşey gelmemesine, benim doğumuma daha zaman olmasına ve daha birçok neden bulduk şükredecek.
Yeter ki Allah dermansız dert vermesin kimseye...
Şimdi tüm ilgimi alakamı prensime vermem gereken bir dönemdeyim. Bu süreçte minik kızımın varlığı da bana güç veriyor, bu zorlu dönemi de atlatacağımızı ve 2 ay sonra bu sefer çok mutlu bir nedenle hastanede bulunacağımızı biliyorum.
Sizler de kendinize iyi bakın. Kolunuzda bir uyuşma, kalbinizde sıkışma olursa lütfen bunu hafife almayın! Ailenizde yüksek tansiyon ve kolesterol sorunları varsa kontrollerinizi düzenli olarak yaptırın ve çok geç olmadan önleminizi alın. Ben gencim bana bir şey olmaz diye asla düşünmeyin! İnanın herşeyin başı sağlık, o gidince hayatınızdaki tüm önceliklerin sırası da yer değiştiriyor.
Yeniden buluşana dek sağlıcakla kalın...

21 Mayıs 2012

Şeker-sizzzz !


Hoşbuldummm :) Kısa bir İzmir gezisinin ardından artık uzun süreliğine İstanbul'a demir attım, prensesimi kucağıma alana kadar artık buradayım ;) İzmir'de Çeşme, Alaçatı ve Ildırı'dan oluşan bebiş öncesi sakin ve keyifli bir babymoon yaptık prensimle... Bebiş demişken; 28. haftanın içindeyim artık, 2 ay 10 gün gibi bir süremiz kaldı, hala inanamıyorum!
Çeşme'deyken lokma krizim tuttu, tırım tırım lokmacı aramamıza rağmen henüz sezon açılmadığı için açık bir yer bulamadık. Meğer İzmir'in çok güzel bir adeti varmış, ben de yeni öğrendim. Dileyen hayır lokması döktürüp bunu dağıtıyormuş. Çeşme'den İzmir'e geçtiğimiz gün bir de ne görelim, bir kişi vefat eden bir yakınının hayrına lokma dağıtıyor, biz de girdik sıraya ve ben muradıma erdim! Bir de mandalina reçelini yedim ilk kez, tadı bir harikaymış!
Ama tüm bunlar benim için mazide kaldı artık hayatımda sadece meyve var! Son kontrollerimde hamileliğe bağlı şeker çıktı. Şimdi doktor kontrolünde hamilelere özel diyabet diyeti uyguluyorum. Bundan böyle şeker, reçel, tatlı ve hamur işi artık bana yasak! Tatlı niyetine bir tek meyve hakkım var, o da sınırlı sayıda... Ama diyetim o kadar doyurucu ki tatlının eksikliğini hiç hissetmiyorum. Zaten prensesim için her türlü tatlardan vazgeçmeye hazırım, ahh ahh annelik böyle birşey demek ki!
Şimdi biraz Alaçatı fotoğraflarına geçiyim... O kadar güzel kapı ve pencere önleri vardı ki her birinin önünde durup fotoğraf çektirmek istedim ;) Bugün de şımarıklık yapıp bol bol kendi fotoğraflarımı paylaşacağım sizlerle...
Ne yalan söyliyim benim de form olarak şu kavanozdan pek farkım yok :)
Saçlarım bu aralar beni deli ediyor deliiii! Önleri şekle girmiyor, kabarık olmasını istiyorum kafama yapışıyor ya da elektriklenmiş gibi duruyor. Üstteki fotoda kibar davranmışım ama bazen tutup gerçekten yolasım geliyor o bukleleri! 
Alışverişi kim sevmez ki?!
Hele alışverişi yapan benim gibi doyumsuz bir takı canavarıysa! Zürafalı bu yüzük Moskova'dan ayrılmadan alışveriş sepetine attıklarımdan...
Bu elbiseyi geçen seneden hatırladınız mı? Arada küçük bir fark var, bilin bakalım bu fark ne :)
Allaah Allaah Allaah açılın mami geliyor :) Bu yürüyüşün ardından artçı sarsıntılara neden olduysam tüm Çeşme halkından özür dilerim!
Ildırı fotolarında buluşana dek hoşçakalın şekerlerim!
Bak yazınca aklıma geldi bir zamanlar benim hayatımda şeker vardı öyle di mi :)

16 Mayıs 2012

Püfffff !

Durdurun zamanı inecek vaaar :) 30'a kadar güle oynaya kutladığım olay 35'ten itibaren ağıt yakılacak hale geldi hayretler içersindeyim! Eskiden 80 doğumlular vardı benden küçük olan, onlara ablalık ederdim, şimdi bakıyorum çevreme 90'lar 95'liler hepsi dalyan gibiler! Biri bana abla diye hitap ettiğinde üstüme alınmamakta ısrar ediyorum ama nereye kadar?! İşte buyrun yaşlılığın bir göstergesi daha: oturduğum yerde sürekli söylenip duruyorum! Pozitif ruhum bardağın dolu tarafına bak yavrucum şu anda 40'ıncı yaşını kutluyor da olabilirdin diye teselli ediyor beni kihh kihh :) Neyse ben şu kapanmayan çenemi mumumu üflemek için harcıyım bari, iyi ki doğdum bennn :)

Püffffff!


13 Mayıs 2012

Kutlu Mutlu!

İçimdeki minik prensesin hareketlerini hissetmeye başlayıp "vay anasını ben de anne oluyorum!" fikri kafama dank ettiğinden beri artık anneme daha farklı bir gözle bakar oldum. O da beni böyle 9 ay heyecanla bekledi, benim için her zaman en iyisini diledi, onu ne kadar kızdırsam da hep benim yanımda yer aldı ve her koşulda yanımda olacağını bana her dakika hissettirdi. Dilerim ben de onun gibi bir anne olabilirim... Canım annem seni çok ama daha çok seviyorum, iyi ki varsın! Ve tüm annelerin anneler gününü kutluyorum! Ben ve benim gibi anne adaylarına da birazcık sabır diliyorum, seneye kulübe biz de üyeyiz nasılsa ;)
Mutlu anneler, mutlu çocuklar!


10 Mayıs 2012

Kendin Pişir Kendin Ye Denilebilir :)

Bir Boğa hatunu olarak bugünün işini yarına bırakmayı hiç sevmediğim için çekilişi daha fazla uzatmak istemedim ve katılan 142 yavrunun dövme ile ilgili hayallerini okuduktan sonra kazananı belirledim ;)
Ben sizi dövmeye kıyamam ki! Ama dövme olarak vücudunuza yazdırmayı düşündüğünüz şeyi boynunuza asabilirim :)
Diva'da gördüğüm bu kolye çok hoşuma gitmişti, içinde harfler var, istediğiniz yazıyı zincire geçirebiliyorsunuz...
Gelelim bu ayın talihlisine... 90. sırada "bir çocuğum olsa onun ismini yazardım ama olsa da olmasa da bir dövmem kesinlikle annemin ismi olur." yorumu ile çekilişe katılan sevgili Abuk Kraker oldu, kendisini tebrik ediyorum! Abuk Kraker 1 hafta içinde benimle iletişime geçmezse hediye yedek talihliye gidecek...
Hepinize katılım için çok teşekkür ediyor, şimdiden harika bir hafta sonu diliyorum!
Duyduğuma göre İstanbul'da hava pek serinlemiş, ben gelene kadar lütfen hohlayın üfleyin bir şekilde havayı ısıtın ona göre dondurmayın beni güzellerim hadi göreyim sizi :)

04 Mayıs 2012

Mayıs Ayının Sürpriz Çekilişi

Düt düttt çekilin yoldan geliyor mami kaptan :)
Biz bugün yine yollara dökülüyoruz! Bu seyahat trafiğini inanın ben bile takip edemez oldum artık! Moskova'ya yine uzun bir süreliğine dasvidanya diyorum, prensimle uzun bir tatil bizi bekliyor, bebişimiz doğmadan önceki son sessiz anlarımızın tadını çıkartacağız ;) Yok canım o kadar kötü olamaz, mis kokulu bezler ve cırtlak ıngalar arasında da romantizm yaşanır öyle di mi? Biri beni onaylasın hemen!
Tatile çıkmadan önce bu ayın çekilişini de başlatmak istedim...
Gitmeden son kez Moskova'daki favori mağazam Diva'ya uğradım ve beğendiğim takıları bu sefer sizler için sepete attım, önümüzdeki aylarda da bunları çekilişlerimde görebileceksiniz... Bu ayki hediye sürpriz olarak kalsın... Gelelim sorumuza:

"Vücudunuzda bir dövme yazılı olsaydı bu ne olurdu?"

Sevdiğinizin ismi mi? Angelina Jolie'de olduğu gibi "beni öldürmeyen şey beni güçlendirir" gibi bir özlü söz mü? Anlamını sadece sizin bildiğiniz gizli bir şifre mi? Yoksa bambaşka bir şey mi?
Cevabı buraya yorum olarak bırakmanız katılım için yeterli... Kazananı tatil dönüşü açıklayacağım. Sabrınız ve katılımınız için şimdiden teşekkürler ;)

01 Mayıs 2012

✿ Nil'imin Sürpriz Baby Shower Partisi ✿

 Geçen hafta benim için çok ama çoook mutlu bir gündü! Herşeyden habersiz Zeynep'in evine pastacılık kursunda yeni öğrenmiş olduğu cheesecake tariflerini denemeye gittiğimizi zannediyordum. Kızlar beni fena oyuna getirdiler ;)
İçeri bir girdim ki sürprizzzzzzz! Duvardaki baby yazılarını ve masada "ye beni" diye bağıran mamaları görünce bunun Nil'im için hazırlanmış bir sürpriz baby shower partisi olduğunu anladım.
Yüzümdeki şu ifadeden ne kadar mutlu olduğum belli oluyor öyle di mi :) Bir sürü pasta çöreği görünce farkında olmadan saygı duruşuna geçmişim hii hiii :)
Açılın bebeklerim geliyorummmm içimde hepinize yetecek kadar sevgi var merak etmeyin hiçbirinizi ihmal etmiyciimmmm :) 
Süslemeler harikaydı!
Peçetelere bayıldım! 
Ay benim sinir olduğum bir huyum var ve bunu hep yapıyorum! Eğer bir yerde hoşuma giden birden çok şey varsa hangi birine bakacağımı şaşırıyorum :P Mesela peçeteyi elliyorum ama gözüm pastada :) Bunu bir mağazaya girdiğimde de istem dışı hep yaparım, eli işte gözü oynaşta böyle birşey oluyor sanırım :) 
Oyyy bu minik bezler yakında o minik popoyu saracaklar :)
Pasta ve kurabiye konusunda usta olan Zeynep o gün tüm hünerlerini döktürmüştü ;) Yemeye kıyamadım demek isterdim ama öyle bir yedim ki valla hiç acımadım bu güzelliklere :)
Tatlıları Zeynep tuzluları ise Neslihan, Fehiman, Banu ve Müge yapmış, hepsi birbirinden lezzetliydi! Kızlaaar bunu bir kere daha mı tekrar etsek acaba? Siz yine aynı mamaları hazırlayın ben de hiç haberim yokmuş gibi davranıyım nasıl olur ama ;)
Mmmm kısır çok ama çooook severim!
Günün yıldızı da mat fıstıklı ve çikolatalı pastaydı ;)
Tatlı Zeynebim bu kanaviçeleri de Nil'im için kendi elleriyle işlemiş, ikisine de bayıldım! İstanbul'a gider gitmez çerçeveleteceğim!
İçinde çikolata dolu olan bu kağıt patikleri de yine kendi hazırlamış. Zeyneeeep bence sen parti işine el atmalısın kesinlikle!
Canım arkadaşlarım Zeynep, Neslihan,Fehiman, Banu ve Müge bu güzel sürpriz için sizlere nasıl teşekkür etsem azdır! O gün beni o kadar özel hissettirdiniz ki... Ve bir o kadar da mutlu... Sizleri tanıdığım için çok mutluyum! Sizler sayesinde Moskova benim için çok daha güzel bir şehir haline geldi ;) İyi ki varsınız canlarımmm!
Dilerim kızım da annesinin izinde yürür ve yolu böyle muhteşem yüreklerle kesişir!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...