29 Mart 2013

Dasvidanya Moskova!

 
Sonunda party is over :) Artık evimize gidebiliriz! Toplamda 3 yıl, benim gidip gelmelerimle bir buçuk yıl süren Moskova maceramız burada sona erdi. Bu şehirde güzel anılarım da oldu, Tanrım benim burada işim ne dediğim günlerim de, ağzım açık müzeleri de gezdim, İstanbul'un boğazını birşeye değişmem de dedim, sonsuza dek sürecek dostlar da tanıdım, bir kaşık suda boğmak isteyeceğim yavruşkalar da gördüm ;) Anlayacağınız gitgellerim çok oldu :) Hepsi bir yana en güzel kısmı iki kişi olarak geldiğimiz bu şehirden şimdi üç kişi olarak ayrılmamız! Ne mutlu bana ki kızım da kıyısından köşesinden bir yerinden bu maceraya dahil oldu :) Moskova teşekkürler herşey için ve İstanbul seni bu sefer çok özledim, açtın kucağını di mi geliyoruz biz :)

25 Mart 2013

Get Taxi

Moskova'da metro hattı çok geniş ama taksi ile bir yere gitmek istediğinizde bizdeki gibi köşe başı taksi durakları yok, sarı taksiler yok, yol kenarında duruyorsunuz ve yanınızda bitiveren bir araç ile (bu bazen külüstür bir ciguli bazen gıcır gıcır bir araba olabiliyor) pazarlığınızı yapıp gidiyorsunuz evet biliyorum kulağa pek bir garip ve nahoş geliyor ama burda durum böyle. Bir keresinde bir BMW durmuştu, adam bize adres soracak heralde diye hiç oralı olmamıştık, taxi taxi diyince jeton düşmüştü, bizi istediğimiz yere kadar götürmüştü. Yani burada arabası olan herkes taksi şoförlüğü yapabiliyor :) Bu nedenle ben yalnızken taksiye binmeye hiç cesaret edemedim! Senaryo kurmaya meraklı beynim hemen işlemeye başlar bu gibi durumlarda: ya kapıyı kitlerse, ya gaza basıp beni kaçırırsa, ya yüzüme gaz sıkıp beni bayıltırsa diye bu böyle uzayıp gittiği için ben tıpış tıpış metroma indim bindim :)
Ahhh ahh sen 3 yıl burda bu şekilde yaşa, metrolarda sürün, taksi diye küçücük cigulilere bin tam gider ayak get taxi diye müthiş bir şey öğren olacak iş değil canım cık cık cık :) En azından benden sonraki yavriler sebeplensin gider ayak bir hayır duası alayım diye sizlerle bu harikulade uygulamayı paylaşmak istedim. Get taxi bir taksi çağırma programı, kullanabilmek için önce telefonunuza yüklemeniz gerekiyor. Taksi çağırmak istediğiniz zaman bulunduğunuz bölgede bu uygulamayı kullanan kaç taksi olduğunu görüyor, müsait taksinin kaç dakikada yanınızda olacağını biliyor ve taksi siparişinizi verir vermez gelen taksi şoförünün adı, cep telefonu, aracın markası ve plaka numarası ile ilgili bilgiye ulaşıyorsunuz. Taksi çağırdığınız yere vardığında sms yolu ile geldiğinden haberdar oluyorsunuz. Veya bir gecikme olacaksa şoför arayıp size gecikeceğini söylüyor. Müşteriler şoförü, şoför de müşterileri sürüş sonrası yıldızla değerlendirebiliyor. Taksi ücreti de sabit:

Şehir içi (hafta içi) 350 ruble
Şehir içi (hafta sonu) 500 ruble
Havaalanına gidiş 1300 ruble
Havaalanından dönüş 1500 ruble

Biz bir haftadır bu programı kullanıyoruz ve çok memnun kaldık. Ne yazık ki şimdilik sadece üç şehirde Moskova, Londra ve Tel Aviv'de geçerli, yakında New York'ta da uygulanmaya başlancakmış. Diğer şehirleri bilmem ama Moskova'da temiz ve güvenli bir taksiye binmek isterseniz kesinlikle tavsiye ederim ;)

         
p.s. Bir sonraki post konum aslında Nil'imin beslenmesi olacaktı bununla ilgili uzun uzun bir yazı da hazırlamıştım ama ipad üzerinden kullandığım blogger kendi kendine yazımı silmiş, ayarlarımı değiştirmiş, yan sütun aşağıya kaymış sinir oldum! Neyseki sütunu düzelttim ama yazıyı yeniden yazmam gerekecek hırrrrrrr! Kızdırma beni blogger!

18 Mart 2013

Kıtır

Sevgili ailem, arkadaşlarım, blogdaşlarım ve instagram'laştıklarım bu aralar övgü dolu sözlerinizle beni şımarttığınız için hepinize teşekkürü bir borç bilirim :) Lütfen fırsat buldukça ara ara beni yine böyle şımartın ben de bir havaya giriyim olur mu? Valla çirozların bol olduğu bu ülkede "ne kadar zayıfladın Nonicim!" cümlesini duymak kulağa daha bir hoş geliyor ne yalan söyliyim ;) Birkaç arkadaşım bu işin sırrını sormuştu, inanın ben de bilmiyorum. Ay ben de şu gıcık tipler gibi oldum di mi, cildiniz ne kadar güzel sırrınız ne diye soranlara ahhh benimki genetik şekerim cevabını yapıştıranlar gibi aynen ;) Bu bir sır mıdır bilmiyorum ama benim kilo vermemdeki en önemli faktör boğazımı tutmam ve kendimi sokaklara vurmam oldu. Çevremdeki birçok kişi doğumdan 6 ay sonra kiloların daha çabuk gittiğini sabırlı olmamı söylemişti. Gerçekten de Nil 6 aylık olduktan sonra kilo vermem daha kolay oldu, sanırım bebeklerin enerjisine yetişebilmek ekstra kalori harcatan birşey! Bunun dışında ekmeği kestim, yersem de günde sadece 1 dilim esmer ekmek yiyorum. Her gün 2 litre su içmeye gayret ediyorum, zaten anne sütünü arttırması açısından bir tek suyun faydasını gördüm, denediğim birçok şey fos çıktı ya da bende işe yaramadı... Daha çok balık ve sebze ağırlıklı besleniyorum. Poğaça börek ve hamur işlerinden uzak duruyorum ama tatlıdan vazgeçemiyorum, çikolata ile bu tutkumu dizginlemeye çalışıyorum. Diyetisyenim ara öğün olarak badem, ceviz, fındık gibi kuruyemişler ve kuru meyveler vermişti ama ben pek sevmediğim için yemiyorum. Hamileliğim esnasında çok tükettiğim için midir nedir bu gıdalara karşı bir bıkkınlık oldu bende... Bir de her gün yaptığım şey; yürümek yürümek yürümek :) Şu anda spora gidemiyorum ama çok şükür Nil dışarda olmayı seven bir bebek, ben de havaya aldırış etmeden ikimizi atıyorum sokaklara. Moskova bu bakımdan daha elverişli bir şehir çünkü inanılmaz güzel ve büyük parkları var, artık dönene kadar o park senin bu park benim dolaşıcaz kızımla... Kilo verme hikayemi genel hatlarıyla sanırım böyle özetleyebilirim. Ama hala fazlam var tabii, şu anda 59 kiloyum, hedefim 55 ;) Yaza kadar ideal kiloma düşerim ama şu çıkık göbeği nasıl kamufle ederim işte onu bilmiyorum!
Bu da bizim Moskova ev hallerimiz :) Bakmayın bizim böyle sere serpe yattığımıza, Nil evi yadırgadığı için gündüz uykularını bir tek dışarıda alabilir oldu, uyku saatlerinde huysuzlanıp evde uyumamakta direnince onu pusete koyup fırlıyorum dışarı, bizimki soğuğu yer yemez küt diye gidiyor zaten, olan bana oluyor iyi mi :) İşin kötüsü bir cafeye girip oturamıyorum da çünkü anında uyanıyor! Artık evimize dönelim aksi takdirde ben yürümekten iğne ipliğe dönicimmm! İmdaaat! (İstemem yan cebime koy hee heee!)
Bugün bendeniz kıtırı dinlediniz efenim bir sonraki post konumuz çıtırın beslenme çantasına kadar hoşçakalınız!



15 Mart 2013

Plan


Zdrasviyte :P Yavruşkalar açılın bakiyim biz geldik kışt kışştttt :) Bir süredir ortadan toz olmamın nedeni işte buydu, Nil'le kendimizi aniden Moskova'da bulduk! Aslında Ocak ayında buraya gelecektik ama Nil İzmir uçuşunda morarana kadar ağlayınca planlarımızı değiştirmiştik. Şimdi 2 ay gecikmeli de olsa burdayız. Çok sevdiğim bir laf vardır: "Kul kurarmış kader gülermiş!" Bu yüzden bundan böyle plan yapmadan yaşamak en iyisi olacak evet aldığım yeni kararı ve 2013 için planımı açıklıyorum: plansızlık :)
Geldiğim ilk gün hava çok güzeldi ama şimdi her yer karlar altında, Nil bu havaya bayıldı doğrusu dışarı çıktığımız anda uykuya dalıyor ve saatlerce uyuyor, olan bana oluyor deeermişim :P Hatunun keyfi yerinde tabii sıcacık koltuğunda temiz havada uyku çekiyor ya ben ya beeen! Ben de karın tadını çıkartıyorum işte züğürt tesellisi benimki de ;) Bu arada ilk defa bilgisayarımı, fotoğraf makinemi bir kenara koyup geldim buraya, postlar az fotolar kısıtlı olabilir bu sefer ama en yakın zamanda güzel bir çekilişle hepinizin gönlünü alacağım söz :)
Hepinize harika bir hafta sonu dilerim şimdiden!
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...