29 Nisan 2013

noramore

Blogumu seviyorum, sizler beni şımarttığınızda onu daha çok seviyorum. Kıssadan hisse: beni hep şımartın yavrilerim :) Bu nasıl yüzsüz bir giriştir di mi :P Siz beni boşverin, biz esas konumuza gelelim! Uzun süredir blog dünyasında olan, hayvanlara olan düşkünlüğü, sakat dört ayaklı dostları sahiplenmesi, özellikle kedi aşkı yüzünden daha bir fazla sevdiğim sevgili Nora'cığımdan çok güzel bir hediye aldım geçtiğimiz günlerde... 
Kendi yarattığı markası noramore'da çizip ürettiği ve satışa sunduğu cicilerden bana da göndermiş!
Kara kedili kolye ve yüzüğe bittim ben! Tam benlik! Bakar mısınız Miso bile bu güzelliklere dayanamadı hii hii :)
Nora'cığım bu güzel hediyeler için sana çoook teşekkür ediyorum!
Nora'nın diğer tasarımlarını noramore'dan veya blogundan takip edebilirsiniz!
Aaaa kolyemi Miso'dan kaçırdım derken Nil'in elinde kalıyordu az kalsın :)
Hepinize böyle kanatlanıp uçtuğunuz bir hafta dilerim!

25 Nisan 2013

Yürekten Teşekkürler!

Bir önceki yazıma değerli vaktini ayırarak cevap veren, mail atan, kendisinin/ailesinin başından geçenleri paylaşan hatta hiç üşenmeyip konu ile ilgili çeviriler bile yapan tüm güzel yüreklere teşekkür etmek istiyorum. Herkesin hikayesi farklı, ameliyat sonrası geçirdiği süreç başka ama şu bir gerçek ki ses kaybının geri dönüşümü var. Yazdıklarınız bizlere umut oldu, canım arkadaşımın yüreğine su serpti, dualarınız ruhumuza iyi geldi. Birazcık sabır ve moralle her şey mümkün olabilir! Böylesine güzel ve duyarlı yüreklere dokunabildiği için blogumu bir kez daha sevdim. İçimizde umut yeşermesine vesile olan herkese sonsuz teşekkürlerimizi sunuyor, şifa arayan herkesin de Allah yardımcısı olsun diyorum...

24 Nisan 2013

Yardımınıza ihtiyacımız var !!!

Canım arkadaşım biricik pırpırım geçen hafta kanser şüpheli nodül nedeniyle ameliyat oldu ve tüm troidleri alındı. Doktoru ameliyat sonrasında geçici süreliğine ses kısıklığı yaşanabilir demişti ama bu tip ameliyatlarda ses felci ihtimali de var demedi! Ve ne yazık ki arkadaşımda ses felci oldu hem de çift taraflı :( Gittiği doktorlar hasar tespitini tam olarak yapabilmek için 5 haftalık bir sürenin geçmesi gerektiğini söylüyorlar. Bu süre zarfında sosyal ortamlardan uzak duracak, yediklerine içtiklerine dikkat edecek, spor yapmayacak ve stresten uzak duracak. 5 hafta sonunda doktorlar bakıp bu durumun kalıcı mı yoksa geçici mi olduğuna karar vereceklermiş. İyileşme süresi 6 ay bile olabilirmiş. Ses felcinin tek taraflı olması durumunda ses terapisi ile durum düzelebilecekken çift taraflı olunca işler değişiyormuş. Arkadaşımın sesi çok kısık çıkıyor, kendini ifade ederken bir hayli zorlanıyor, onu neyin beklediğini bilmiyor, bu durumun kalıcı olmasından korkuyor, haliyle morali çok bozuk. Bizler ona destek olup moral vermeye çalışsak da o bu durumu yaşamış olan kişiler varsa bir de onlardan iyileşme hikayelerini duymak ve yüreğine birazcık su serpmek istiyor. Bu konuda yardımlarınıza çok ihtiyacımız var. Eğer çevrenizde troid ameliyatı olup ses felcine uğramış kimse varsa buraya yorum bırakabilirse veya bana mail atabilirse gerçekten minnettar oluruz. Zaman ayırdığınız için çok teşekkürler... Hepinize sağlıklı günler dilerim...

Güncelleme! Arkadaşım çok şükür sesine kavuştu! Geçirdiği süreci bu videoda anlattı, benzer durumdan geçenlere bu videonun ışık tutacağını umuyorum, yardımlarınız için çok teşekkür ediyor, tüm hastalara Allahtan şifa diliyorum...

22 Nisan 2013

Bugünkü Noni: Halsiz gibi...

Hepinize harika bir hafta diliyorum! Şu havalar düzelsin artık di mi?! Tam hastalık havası! Sürekli ağlanmayı ve de hastalık muhabbeti yapmayı hiç sevmem ama bugün kendimi pek bir halsiz hissediyorum. Sanırım vücudumun ekstra demire ihtiyacı var. Anne olanlar doğumdan ne kadar süre sonra kan testi yaptırdınız acaba? Ben bu konuda kendimi biraz ihmal ettim sanırım bu yüzden bu sabah gidip kan verdim, bakalım vücudumun nelere ihtiyacı varmış... Moskova'daki evi kapama ve İstanbul'daki taşınma telaşları sırasında da bir hayli kilo verdim (artık 56 kiloyum yuppiiii :P) bu da vücudumun direncini düşürdü tabii... Ehhh bir de böyle afilli poz vericem diye cıbıldak kalıp rüzgarı yedim, müstehak bana! Neyse bugünlük bu kadar ağlanma yeter sanırım :)
Hafta sonu kendimizi Güzelcehisar'a attık ama kapalı ve yağmurlu havanın azizliğine uğradık, bir güneş bu kadar mı fark yaratır?
Neyseki benim güneşim hep yanımda :) Bu arada elimdeki meyve emziği dışarı çıktığımızda çok işimize yarıyor, içine havuç, elma veya salatalık koyup Nil'e verdiğimizde hem dişlerini kaşımasına yardım ediyor, hem de bayağı oyalanmış oluyor.
Daha yazarım yazmasına ama mecalim yok fırk fırk, bugünlük bu kadarcık olsun artık. Güzel bir hafta bizlerle olsun!

19 Nisan 2013

Hatlar

Ohhh şükürler olsun! İnternetimiz sonunda bağlandı ve sesimi duyurabildim sonunda! Bir haftadır taşınma telaşımız vardı, neyseki işlerin büyük kısmı bitti. Bu koşturmalar sırasında Nil'imin 4. dişi de çıktı, bu seferki bayağı dişli bir şey çıktı ama! Hem Nil'i hem bizi iyi tokatladı hain diş! Sonra... Canım pırpırım ameliyat oldu, inşallah çok daha iyi olacak, sağlığına kavuşacak. Diğer arkadaşımın biricik kızı da öyle... İkisi için de dualar edip duruyorum. 2013 ne kara bir sene oldu böyle! Ama yine de beterin beteri vardır diyorum, bugünümüze de çok şükür. Son zamanlarda yaşadıklarım bana şu hayatta tek bir şeyin önemli olduğunu gösterdi: sağlık. O varsa mutlusunuz, o varsa herşey anlamlı, bu yüzden sağlığınızın kıymetini bilin ve gereksiz şeyleri kafanıza takmayın. Tamam mı? Anlaştık mı?
Geçenlerde bir okuyucum Miso'yu sormuştu... Cevap vermeyi atlamış olabilirim... Nil ve Miso'nun arası nazar değmesin çok iyi ;) Bizimki Miso'ya bayılıyor, ne zaman yanından geçse ya tüylerine ya kuyruğuna yapışıveriyor :P Garibim Miso'da başa gelen çekilir diyip kuzu kuzu yolduruyor kendini, esas şenlik Nil ayaklanınca başlayacak gibi duruyor, dur bakalım neler olacak :)

Prensesin odası yavaş yavaş şekillenmeye başladı, yakında perdeleri takılacak, güzel bir lamba da bulabilirsek bütün eksikler tamamlanacak. Her şey bitince fotoğraflarını çekip bloguma detaylarıyla birlikte koyacağım.

Hem çok güzel ve hem çok çıtır bir rakibim var, ne yapıcam hiçbir fikrim yok :) Prensimle kızımın arasından su sızmıyor, kıskanıyorum bu aşkı ben, pişşştt beni de aranıza alın bakiyim!
Bizden haberler şimdilik bu kadar. Kalın sağlıcakla!

12 Nisan 2013

Bargello Magazine

Parfüm markası Bargello'nun 3 ayda bir çıkardığı Bargello's BRG Magazine'nin son sayısında Moskova'da ziyaret ettiğim ve blogumda sizlerle paylaştığım Parfüm Müzesi ile ilgili yazıma yer verildi. Biliyorsunuz çoğu yayınlar bloglardan alıntılar yapıyorlar ve ne yazık ki bunu yaparken yazının sahibinden izin almak bir yana kaynak dahi belirtmiyorlar... Yazımı ve fotoğraflarımı izin alarak kullanan ve blogumun linkine yer veren Bargello'ya bu sebeple huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum. Dergiyi Bargello'nun şubelerinden ücretsiz olarak temin edebilirsiniz ;)

11 Nisan 2013

Reyhanlı'daki 2. Kütüphane Projesi


Geçen sene sizlere Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Uzunköy İlkokulu için düzenlenen kütüphane projesinden bahsetmiştim... Bu proje hayata geçti ve bu ilkokul destek veren herkesin katkılarıyla kütüphanesine kavuştu. Çorbada azıcık benim de tuzum bulunduğu için nasıl mutluyum size anlatamam! Şimdi aynı proje bu sefer Nergisli Cumhuriyet İlkokulu için düzenleniyor. Kütüphane projesine destek olmak için;

- Hikaye, roman, dergi, ansiklopedi türü kitapları okula kargo olarak yollayabilirsiniz. 
- Projeyi arkadaşlarınıza, akrabalarınıza duyurarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayabilirsiniz. 
- Facebook, twitter, instagram, friendfeed ve bloglarınızda projeyi duyurarak ve sayfaya dair linki sosyal mecra hesaplarınızda paylaşarak destek olabilirsiniz. 

 Okulun adresi: 

NERGİSLİ CUMHURİYET İLKOKULU
REYHANLI/HATAY

Ben kitaplarımı hazırlıyorum en kısa zamanda Reyhanlı'ya ulaştıracağım. Dilerim sizler de bu projeye destek verir, minik beyinlerin güzel bilgilerle dolmasına katkıda bulunursunuz. Daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz, zaman ayırdığınız için teşekkürler!

10 Nisan 2013

Veee...

Marjin'e bu ayın çekilişine verdiği destek için, siz değerli okuyucularıma da Marjin ürünlerine gösterdiğiniz yoğun ilgi için çok teşekkür ederim!
Yalnız tüm katılımcıları excel'de tek tek yazıyım derken şeş beş oldum ben artık hepiniz birleşip şu garip kulunuza kavanoz dipli bir gözlük alırsınız di mi hii hii :)
134. sırada yorum bırakan Elif'i tebrik ediyor, şansı daim olsun diyorum!
 Kendisi benimle iletişime geçer geçmez hediyeleri Marjin tarafından adresine gönderilecek.
Mayıs ve Haziran ayı için de sizler için güzel sürprizlerim olacak, takipte kalalım olur mu ;)
Hepinize harika bir gün dilerim!

07 Nisan 2013

Nisan Ayının Sponsorlu Çekilişi !!!

Karalar bağlamak yok! Hayat bize hangi yönünü gösterirse göstersin rengarenk kalkanlarımızı kuşanıp onu karşılamaya hazırız biz!
 Ruhumuzun çiçek açmasını istiyorsak onu renk tohumlarına boğmalıyız! Ben rengimi seçtim bile: turkuaz! Capcanlı bu turkuaz çanta ve aynı renkteki babetler Marjin'den! Güvenli alışveriş, ücretsiz ve hızlı kargo, 30 gün koşulsuz iade seçeneği ile Marjin yeni bir soluk getiriyor internet alışverişine. Müşteri hizmetleri de gerçekten çok ilgili ve yardımsever, Dilek Hanım'a buradan teşekkürlerimi gönderiyorum!
Çantayı dilerseniz böyle saplı olarak da kullanabilirsiniz, tercih sizin ;)
Babetler de çok rahat, bütün gün Nil ile dolaşmama rağmen canımı hiç sıkmadılar :)
Eveet şimdi gelelim en keyifli kısma... Marjin bir Noni okuyucusuna sizler için seçtiğim bu güzel babet ve çantayı hediye ediyor! Sizin de renginiz turkuaz ise o zaman ne bekliyorsunuz buraya yorum bırakmanız yeterli! Hepinize katılım için teşekkür ediyor rengarenk bir gün diliyorum!

06 Nisan 2013

Renk

Merhaba! Yeni bir post ile karşınızdayım işte... Doğrusunu söylemek gerekirse benim için inanılmaz kötü geçen bir haftaydı, üst üste kötü haberler aldım, çok ama çok sevdiğim iki arkadaşımın (birinin minik bebeği, öbürünün kendisi) ciddi hastalıkları olduğunu öğrendim. Şükürler olsun minik bebiş bugün başarılı bir operasyon geçirdi, diğer arkadaşım da 15 Nisan'da ameliyat olacak. Tüm dualarım onlarla! Allah hiçbirimizi sağlıkla sınamasın! Hele bebişleri hiç! Ama inancımız sonsuz, zaten inanç değil mi bizi ayakta tutan? Ben inanıyorum ikisi de sağlıklarına kavuşacak ve bu kötü günler geride kalacak... İşte böyle zor günlerde bloguma daha bir sıkı sıkıya tutunuyorum. Burası benim gerçeklerden birazcık uzaklaşmamı ve içimdeki sükuneti korumamı sağlıyor. Dışarıda gözyaşları var ama burada akıp giden tek şey benim cümlelerim oluyor, ruhumda nefes almamı sağlayacak yeni bir yer açılıyor... Hayatın bin bir rengi var, bunu hepimiz kabul ediyoruz ama bu kadar renk duruyorken hemen karalar bağlamak yok öyle di mi?


01 Nisan 2013

Nil'in Beslenme Çantası :)


İyi haftalar! Ohhh artık İstanbul'dayız, çok şükür Nil yolculuk boyunca uslu bir bebiş oldu ve anne babasını üzmedi. Gelir gelmez bizi harika bir hava karşıladı, bol bol D vitamini aldık ve yeni bir hafta için enerji depoladık! Bundan iyisi can sağlığı ;)

Gelelim bugünkü post konumuza... Aslında çok önceden yazmıştım bunları ama blogger bana kelek yaptı ve yazdığım herşey puf diye uçtu gitti. Sil baştan aynılarını yazıyorum şimdi... Bildiğiniz gibi Nil doğduğu günden beri %100 anne sütü ile beslenen bir bebiş olmadı, Aptamil takviyesi ile gittik ve 3 buçuk aydan itibaren de yavaş yavaş ek gıdalara geçtik. Sırf anne sütü ile beslenen bebişlerde ek gıdaya bu kadar erken geçilmediğini belirtmek isterim. Nil 6 aylık olunca da aşağıdaki gibi bir ek gıda uygulamasına geçtik:

Sabah 08:00 (veya uyanınca)
Multitabs A-C-D vitamin ve Ferrum demir (aç karnına)

100 ml Aptamil mama
1/2 haşlanmış yumurta sarısı
1/2 kibrit kutusu keçi veya tuzsuz lor peyniri (Nil peynirler arasında en çok Baltalı'nın %100 keçi sütünden yapılmış Büş marka peynirini sevdi...)
1 çay kaşığı pekmez
1 çay kaşığı ceviz (Nil'e biraz dokunduğu için ben vermiyorum)
Çavdar veya yulaf ekmeği (Doktorumuz Halk Ekmeği'nkini önerdi)

Tüm bunları karıştırıp da verebilirsiniz ama Nil bulamaç türü şeyleri pek sevmediği için ben peyniri ve yumurtayı ayrı ayrı yediriyorum...

Öğlen 11:30
Haşlama balık (çipura, levrek, mezgit, çinekop gibi)
Sebze püresi (kereviz, maydanoz, kabak, pazı, kara lahana, taze fasulye, ebegümeci, marul, enginar, bamya, brokoli, soğan, sarımsak, mantar, soya filizi gibi)
1 çay kaşığı zeytin yağı

Nil kabızlık sorunu çeken bir bebek olduğu için onun sebzeleri daha çok bağırsaklarını çalıştıracak şekilde düzenlendi... Bu yüzden menüde lahana, bakla yer almıyor. Ayrıca doktorumuz patlıcan ve ıspanağı hiçbir faydası olmadığı için kullanmamı önermedi. Kışın yaz sebzeleri kullanacaksam da dondurulmıuş olanları tercih etmemi söyledi. Sebze püresi için Tefal'in buharlı pişiricisini kullanıyorum, buhar haznesi biraz küçük ama kullanımı çok pratik ve hızlı pişiriyor. Ben yaptığım bir yemeği 3 günden fazla vermiyorum ve bir kere piştikten sonra bir daha ısıtacaksam Avent'in biberon ve mama ısıtıcısını kullanıyorum...

Akşam üstü 15:00
1 armut
1 dilim kivi
1 kase yoğurt
1 adet gün kurusu

Armut ve kiviyi cam rendede rendeliyorum. Yoğurdu Atatürk Orman Çiftliği'nin keçi sütünden mayalayıp yapıyorum. Kayınvalidem Esenso'nun minik renkli kavanozlarından oluşan yoğurt makinasını almıştı, çok memnunum harika yapıyor yoğurdu ama artık satışta değil sanırım... 1 kase yoğurdun içine bir gün önceden sıcak suda bekletip yumuşattığım gün kurusundan rendeliyorum. Dilerseniz meyve, yoğurt ve gün kurusunun hepsini karıştırıp verebilirsiniz ama bizim küçük hanım herşeyin tadına ayrı ayrı varmak istediği için ben karıştırmadan veriyorum ;)

Akşam 19:00
Yayla, tarhana veya kırmızı mercimek çorbası

Doktorumuz çorbayı kemik suyu ile yapmamı önerdi. Kuzu kemiklerini 2 saat kaynatıyorum, soğuduktan sonra üste çıkan yağlarını bir süzgeç yardımıyla atıyorum. Kemik suyu fazla olmuşsa bir kısmını ayırıp buzlukta saklıyorum.

Gece 22:00-24:00
Milupa, Humana veya Nestle'nin sütlü pirinçli muhallebisi


Bu menü sayesinde benim bütün günüm mutfakta geçiyor deeermişim :) Neyseki artık herşeyin kolayı var, yoğurdu yapan makinalar, sebzeyi püre haline getiren buharlı pişiriciler, mamayı ısıtan ısıtıcılar sayesinde biz annelerin işi artık daha kolay. Ben herşeyi elimin altında olacak şekilde hazır ediyorum ve dışarı çıkacaksam mama ıstıcısında ısıtıp Chicco'nun thermal termosuna koyuyorum, iyi ki almışım dediğim ürünlerden biri de kesinlikle bu termos...
Tabii hepsi bir yana doktorumuzun da yardımlarını unutmamak gerekiyor, bugüne kadar herşeyi onun önerileriyle yaptık ve hiç pişman olmadık. Nil'in rahatsızlıklarını (geçmeyen ishali, sonra kabızlığı, ateşlenmesi, diş çıkarma dönemi vs...) onun tecrübeleriyle atlattık, kendisine gözüm kapalı güveniyorum diyebilirim. Eğer bebeğiniz için Anadolu Yakası'nda güvenebileceğiniz bir doktor arayışınız varsa Dr. Özcan Aysal'ı kesinlikle tavsiye ederim! 
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...