30 Ağustos 2013

Şike Mike


Herkese merhaba! Bir açıklama yapıp kaçacağım hemen.... En son yaptığım çekiliş ile ilgili olarak biri çekilişe katılan kişilere ablama torpil yaptığımı ima eden yorumlar gönderiyormuş. Ortadaki bilgi kirliliğini temizlemek istiyorum, ayrıca kimsenin aklında bir soru işareti kalmasını da istemiyorum. Blogumdaki çekilişleri 4 yıldır düzenliyorum, bunu okuyucularıma bir teşekkür olarak başlattım ve inanın keyif alarak yaptım hepsini. Kimini kendi imkanlarımla düzenledim (bu çanta çekilişimde olduğu gibi), kimini sponsor katkılarıyla... Ve bundaki tek amacım okuyucularımı mutlu etmekti... Hayatımda hiçbir zaman kimsenin hakkını başkasına yedirmedim, her zaman dürüstlükten ve hakkaniyetten yana oldum. Beni bilen biliyor zaten...

Şimdi bunu böyle detaylı açıklıyor olmam bile çok saçma ama yine de kimsenin aklında soru işareti kalmasını istemediğim için belirtmek istiyorum:

Çekilişe birden fazla yorum bırakan kişileri listeye sadece bir kez ekledim. Mesela yıldız twitter adresini de verdiği için 2 defa yorum bırakmış, bu yüzden yıldızı listeye iki defa dahil etmedim. Dolayısıyla 106. sıradaki kişi meleğin oyuncakları oldu.

Ablam yorumlarda Nily olarak görünmüyor çünkü o çekilişle ilgili yorumunu "Telefon" isimli postuma bırakmış.

Şimdi gelelim yorumların detaylarına:

meleğin oyuncakları21/8/13 20:13
yazılarını okuduğumda yüzümde bir gülücük beliriyor :)

Nily21/8/13 20:18
Bitaneeeeem...
Seni cok ozledim! Bu biiiiiir....
Annisin fotoya bayıldım... Bu ikiiiiiiiiiii...
Ve de cekileşe benim adımı da ativer bu sefer... Malum kuşlu muşlu nefis bir çanta...
Öperim lokumlarım....
Xoxox

Adsız21/8/13 20:44
Nil'in fotosu olmayan postlarına yorum bırakasım gelmiyor Noni'm. ^_^
SerpilK

Dolayısıyla ablam yorumu bıraktığı saat itibariyle meleğin oyuncakları ve Serpil K'nın arasında yer aldı ve 107. kişi o oldu. Dolayısıyla hediye de onun oldu. Ablam diye torpil morpil geçmiş değilim yani. Ayrıca bu çekilişler resmi olmadığı için 1. derece yakınlarım da elbette katılabilirler, buna kimsenin bir itirazı yoktur heralde! 4 yılda bir kez piyangonun aileme vurması da hemen art niyet aramayı gerektirmez. Kısacası Noni'niz şike mike (haa haaa bu iki kelimeyi yan yana çok sevdim!) yapmadı hiçbir zaman da yapmaz içiniz rahat olsun. Hepimizin üstünden bir yük kalktığına göre tatilime kaldığım yerden devam edebilirim heralde :)

27 Ağustos 2013

And the bag goes to...

Aaaa yok yooook sizin bana gareziniz var kesin! Bu ayki çekilişime maşallah 199 yorum geldi!!! Allah bereket versin arkası bol olsun da anket zamanı nerdeydiniz te be kızancıklarım :) Rahmetli büyükannem bize hep böyle derdi, nur içinde yatsın... Ay iyi ki bir ankete katıldım öyle di mi, artık dinler durursunuz beni, hala benim çok tatlı biri olduğumu düşünüyorsanız bir daha düşünün bence, bir çene bir çene takıldımı da kalıyor aynı yerde :)
Gelelim çekilişimize... 199 kişiyi excel'e tek tek girerken ceylan gözlerim çipil çipil kaldı ama o kadar güzel şeyler yazmışsınız ki bundan böyle çinliler gibi baksam da vallahi hiç umrumda değil! Hepinize çok teşekkür ederim bu içten yorumlarınız için, aslında lanet hatunun tekiyimdir pisim pistir ama bunu size pek belli etmiyorum kihh kihh :)
Şimdi gelelim sadede... Şeyyy bunu size nasıl söyliycem bilmiyorum ama vallah billah işin içinde bir hinlik yok! Beni az çok tanıdığınız için kimseye torpil geçmediğimi biliyorsunuzdur zaten... 2009 senesinden beri blogumda çekiliş düzenliyorum ve ilk defa bir tanıdığım hem de en yakınım çıktı kuradan, çantayı kazanan kişi Nily yani ablam oldu, gerçekten ben de şok oldum bu duruma, blog dünyamda bir ilk yaşıyorum şu anda! Canım ablam kuş olup yanına uçamıyorum ama sana kuşlu bir çanta gönderiyorum ve güzel günlerde kullanmanı diliyorum!
 
Bu ayın çekilişine katılan herkese tekrar teşekkür ediyorum, o güzel yorumlarınıza da tabii! Eylül ayında yine güzel bir çekiliş ile karşınızda olmayı umut ediyorum! Bugün kısa bir tatile çıkıyoruz, istikamet Marmaris, haftaya görüşmek dileğiyle, hoşçakalın!

26 Ağustos 2013

Biz bu hafta sonunda...

Geçtiğimiz hafta prensimle oldukça çılgın bir hafta sonu geçirmiştik! Nil'i anneannesiyle dedesine teslim edip soluğu sinemada alıp arka arkaya iki film birden izlemiştik! Sinema koltuğuna kurulduğunda prensim "şu anda mutluluktan ağlayabilirim" dediğine göre varın halimizi siz düşünün artık :P Ehh napalım bebekli olunca yaptığımız çılgınlıklar artık bununla sınırlı kalır oldu ;) Bu hafta sonu ise çılgınlıklarımızı bir kenara bırakıp, çocuklu birer anne baba olduğumuzu kendimize hatırlatıp uslu uslu arkadaşlarımızı kahvaltıya çağırdık.
Kahvaltı sonrası tatlı olarak yine benim pratik kavanoz tatlısından yapmak istedim. Ama prensimin bir önerisi oldu. Ceviz ve çikolata parçaları yerine mat antep fıstık kullanmamı, üstüne de Dr. Oetker'in çikolata sosu yerine Valonia'nın profiterol sosundan dökmemi önerdi. Prensin ağzının tadını bu kadar biliyor olması beni korkutuyor doğrusu kihh kihhh :)
Bu öneriyle istikametimiz belli oldu: Beşiktaş!
Ihlamurdere Caddesi üzerindeki Valonia'yı daha önceden hiç duymamıştım, prensim sayesinde keşfettim ben de...
Diğer ürünlerini bilemiyorum ama profiterolü gerçekten bir harika! Ufff gece gece şu postu yaparken canım yine çekti bak görüyor musun :(
Profiterol midemde, çikolata sosları elimde mutlu mesut evime dönebilirim şimdi :)
Bak bak baaaak kaşla göz arasında bizimkini bir çikolatayı kemirirken buldum! Sen çocuğun önünde bayıla bayıla profiterolleri götür, ondan sonra kabak yemesini bekle, olacağı buydu tabii!
Tatlıyı yaptım, bir gece dolapta beklettim, artık misafirlerimi kahvaltıda ağırlayabilirim.
Soframda her şey iç açıcı ve ferah olmalı... Limonlu ve dilim salatalıklı su gibi mesela...
Beni mutlu eden küçük detaylar da yer almalı...
Doğallıktan şaşmamalı...
Annemin yaptığı erikli pestil gibi mesela...
Bunun yanında pratik tarifler de yer almalı...
Czzzttttttttttttt! Yayınımıza geçici olarak ara vermekteyiz, lütfen alıcılarınızın ayarlarıyla oynamayınız :)
Hayatın tüm tatlarını alalım ki tatlı olanın kıymetini bilelim öyle di mi ;)
Hepinize şeker gibi bir hafta diliyorum... Talih kuşunu açıklayıncaya dek hoşçakalın!

21 Ağustos 2013

Ağustos Ayının Çekilişi !!!

Geçen ayki çekiliş hezimetinden sonra (bildiğiniz gibi bir anket düzenlendi, ankette birinci çıksaydım ben ve bir okuyucum hediye kazanacaktı ama oylar yetersiz kalınca ikinci oldum ve hepimiz hava gazı aldık) gözyaşlarımı sildim ve kendime dünyanın çok daha güzel bir yer olacağı garantisini verdikten sonra yeni bir çekiliş için kolları sıvadım. Yok yok bu seferki çekilişte anket zorunluluğu kesinlikle yok merak etmeyin :) 

Bu ayki çekilişte sizler için Crafts by Nesli'den bu kuşlu çantayı seçtim. Doğrusunu söylemek gerekirse en az kedili kadar bu çantaya da bayıldım ben! Bir ara bi baktım omzumda kıvırcık saçlı minik bir şeytan beni dürtüklüyor "gel vazgeç sen bu çekiliş sevdasından bu çantaya da sen kon, kon, kooonnnn!" diye fısıldıyor ama ben hemen kışt kıştladım o şeytanı :)
Çantanın diğer tarafında da çiçek var...
Benim gibi romantik desenleri ve çıtçıtlı çantaları seviyorsanız ve bu çanta tam benlik diyorsanız; lütfen beni facebook'ta eklemeyin, twitter'dan takip etmeyin, orda burda benden bahsetmeyin, bunları istemiyorum sizden, na şuracığa yorum bırakın yeter, o anda içinizden ne geçiyorsa yazın işte, artık benim dillere destan güzelliğime mi değinirsiniz veya sizleri mutlu etmek için ne kadar çaba gösterdiğimi mi översiniz veya ne kadar megolaman olduğuma mı saydırırsınız orasını ben bilemem o kısmı size bırakıyorum artık kihh kihhh :)

20 Ağustos 2013

Telefon



Dünyanın en güzel telefonu sanırım anneden gelen "hadi gel buluşup bir kahve içelim" telefonudur. Hemen üstünüze birşeyler geçirir ve hiç dert etmezsiniz nasıl göründüğünüze çünkü dünyanın en güzel insanı tam karşınızda duruyordur.
Allah güzel annelerimizi başımızdan hiç eksik etmesin!
Canım annem bir süredir bloguna ara verdi, onu merak eden blog arkadaşları oluyor, vallahi bu aranın tüm suçlusu bizim zilli oluyor! Nil onu o kadar meşgul ediyor ki bloguna pek vakit kalmıyor. Ama gördüğünüz gibi çok iyi, bir süredir diyetisyen Selahattin Dönmez eşliğinde diyet yapıyor ve gün geçtikçe daha da güzelleşiyor! Tüü tüü tüü maşallah diyelim ;)
Ben de bizim küçük zilliden vakit buldukça (bu ancak geceleri o uyuduktan sonra oluyor) instagramda gezinmeyi seviyorum, geçtiğimiz haftalarda ig'de daldan dala konarken hem müzisyen hem de tasarımcı olan Neslihan Yücesan'a denk geldim. Yaptığı birbirinden güzel çantaları görünce benim için kedili bir çanta yapıp yapamayacağını sordum, hatta sorularımla kendisini bayılttım desem daha doğru olur ;) Neslihan Hanım her bir soruma büyük bir sabırla cevap verdi ve bir hafta içinde kedili çantamı bana gönderdi!
Çantamın iki yüzünde farklı kedicikler var, nasıl çok şirin değil mi?
Neslihan Yücesan'ın yaptığı çanta ve cüzdanları Etsy sayfasında görebilirsiniz... Ben içlerinden birini sizin için seçtim, bu ay yapacağım çekilişte şanslı bir okuyucuma hediye edeceğim, Ağustos çekilişinde buluşmak dileğiyle...

19 Ağustos 2013

Seans

Hepimizin hayatında küçük mutluluklar vardır öyle di mi? Bu mutluluklar her an elinizin altındadır, ulaşmak kolaydır, tek yapmanız gereken buna zaman ayırmaktır... Uzun süredir görmediğiniz arkadaşlarınızla bir araya gelmek, küçük lezzetleri denemek, sevdiğiniz hobileri gerçekleştirmek gibi mesela... Ben bu hafta sonu üçünü de yaptım ve kendimi süper hissettim!
Önce tatlı yiyelim tatlı konuşalım dedim :)
Kavanozda tatlının tarifi için hobi sayfama bakabilirsiniz...
Sonra şiddetli rüzgara yenilmeden tatlı yüzleri kareledim...
Annelikten sonra özlediğim şeylerin başında hiç şüphesiz özgürce fotoğraf çekmek geliyor. Fotoğraf çekmek nasıl desem böyle uzun süredir almak istediğiniz o ayakkabıya sonunda kavuşmak gibi, aylardır yaptığınız diyet sonrası tartıda ideal kilonuza ulaştığınızı görmek gibi, kaybettim sandığınız yüzüğünüzü koltuğun arasında sıkışmış halde bulmak gibi bir mutluluk benim için... Her zaman yapamıyorum ama yaptığım zaman da böylesine mutlu hissediyorum kendimi :)
 Amatörce çektiğim bu kareleri umarım sizler de beğenirsiniz...
Hepinize küçük mutluluklardan pay aldığınız bir hafta dilerim!





16 Ağustos 2013

Saadet Zinciri :)

Bizim ailede erkeklerin sayısı sanırım bir elin parmaklarını geçmez, hanımlar çoğunluktadır. Hal böyle olunca bir araya geldiğimiz zamanlarda beyler kaçacak delik arar :) Geçtiğimiz gün ben, Nil, ablamlar vesaire tam tamına 8 bayandık ve aramızda kalan tek erkek babamdı. Araştırmalara göre kadınlar erkeklere nazaran gün içinde çok daha fazla kelime kullanırmış ya prensin yaptığı hesaplamaya göre babam o gün normalde bir buçuk ayda kullanacağı kelimelerin hepsini bir günde işitmiş. O gün bugündür babamın ağzını bıçak açmıyor deeermişim :) Eminim belli bir süreden sonra bizim konuşmalarımız ona hindilerin gulu gulusu gibi gelmiştir kihhh kihhh :)
Bayanlar çoğunlukta olunca da aile içinde elden ele dolaşan giysiler fazla oluyor. Ablam giymediklerini bana, bana bol gelenler anneme, annemin kullanmadıkları teyzemlere, kızların küçülenleri de Nil'e gidiyor, bir çeşit saadet zinciri diyebiliriz yani :P Yemin ederim bu saadet zinciri sayesinde ben Nil'e çok nadiren kıyafet alıyorum. Yaşasın kadın dayanışması!
Geçtiğimiz günlerde anne-kız kot etek giydik, bilin bakalım etekler neredendi? Eveeet doğru tahmin! Nil'in giydiği Selin'le Derin'in eski bir eteği, benim giydiğimde ablamın eskisiydi!
Kot eteğimi yeni aldığım ve dünyanın en rahat topuklu ayakkabısı olduğunu düşündüğüm kahverengi Cicci Cocco'larım ile giydim. Yüzüme eklediğim gülümseme ile de outfitimi tamamladım :)

14 Ağustos 2013

1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı

 Geçtiğimiz günlerde Prima'dan çok anlamlı bir paket aldım. Prima ve UNICEF'in Anne ve Yenidoğan Tetanosu'nu ortadan kaldırmak için başlatmış olduğu “1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı” kampanyası kapsamında tasarımcı Özlem Süer'in tasarladığı çok kullanışlı bir bebek çantası hediye edildi.
Kampanya dahilinde ebeveynlerin bebekleriyle çektirdikleri ve paylaştıkları her fotoğraf için Prima, UNICEF’e bir aşı bedeli bağışlayacakmış. Ayrıca seçilecek 100’ü aşkın fotoğrafın sahibi olan anne ve babalara tasarımcı Özlem Süer ile Berna Laçin, Ceyda Düvenci ve Defne Samyeli’nin birlikte tasarladığı bu bebek çantalarından birer adet armağan edilecekmiş.
Bu kampanyaya sizler de destek olmak isterseniz buraya tıklayıp bebeğinizin bir fotoğrafını paylaşabilir, bu güzel çantaya sahip olma şansını yakalayabilir, en önemlisi bir anne ve bebeğin hayatının kurtulmasına katkıda bulunabilirsiniz.
Baksanıza çantam bizim küçük hanımın da ilgi alanına girdi hemen ;)
Prima ve UNICEF'e bu anlamlı kampanya ve hediye için teşekkür ediyor, basın bültenini sizlerle de paylaşıyorum:
33 ülkede yaklaşık 130 milyon anne ve bebeğin hayatını tehdit eden Anne ve Yenidoğan Tetanosu’nu ortadan kaldırmaya yardımcı olmak amacıyla, Prima ve UNICEF’in sürdürdüğü “1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı” kampanyası, 2013 yılında da devam ediyor. 2006 Yılından bu yana dünya genelinde 300 milyon aşı bağışlanan kampanyada satın alınan her UNICEF logolu Prima bebek bezi karşılığında UNICEF’e bir Anne ve Yenidoğan Tetanosu aşısı değerinde bağış yapılıyor.

Bu yıl kampanyanın bir ayağı sosyal medya üzerinden de yürüyecek. Prima’nın Facebook sayfası Prima Dünyası’nda ebeveynlerin bebekleriyle çektirdikleri ve paylaştıkları her fotoğraf için de Prima, UNICEF’e bir aşı bedeli bağışlayacak. Ayrıca seçilecek 100’ü aşkın fotoğrafın sahibi olan anne ve babalara; ünlü tasarımcı Özlem Süer ile Berna Laçin, Ceyda Düvenci ve Defne Samyeli’nin birlikte tasarladığı özel bebek çantalarından birer adet armağan edilecek.

Dünya bebeklerinin sağlıklı ve mutlu gelişimini sağlamayı amaç edinen Prima ve UNICEF, Anne ve Yenidoğan Tetanosu’nu tüm dünyada bertaraf etmek için “1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı” kampanyasını tüm gücüyle sürdürmeye devam ediyor. Her 9 dakikada bir bebeğin Anne ve Yenidoğan Tetanosu’ndan hayatını kaybettiği bilgisinden yola çıkan Prima, kampanya kapsamında satılan her UNICEF logolu Prima paketi için bir anne ve bebeğinin korunması için gerekli 1 aşı bedelini UNICEF’e bağışlıyor. 2006 yılından bu yana 300 milyon aşı bağışlanan kampanya ile 2015 yılında hastalığın tüm dünyada bertaraf edilmesi hedefleniyor. Bu yıl Türkiye’den 3 milyon aşı bağışı yapılması planlanıyor. Böylece son 2 yılda Türkiye’den toplam 7,5 milyon aşı bağışlanmış olacak.

“1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı” kampanyasının bu yıl kapsamı genişletiliyor. Sosyal medya üzerinden de destek verilebilecek kampanya kapsamında; Prima’nın Facebook sayfası “Prima Dünyası”nda yer alacak uygulama üzerinden anne ve babaların bebekleriyle birlikte çekildikleri her fotoğraf paylaşımı için de bir aşı bedeli bağışlanacak.

Kampanyaya destek olmak için Berna Laçin, Ceyda Düvenci ve Defne Samyeli ünlü tasarımcı Özlem Süer ile bir araya geldi ve dört ünlü ismin de imzasını taşıyan 4 farklı özel bebek çantası tasarlandı. Özel tasarımlı bebek çantaları; Özlem Süer, Berna Laçin, Ceyda Düvenci, Defne Samyeli ve Prima marka yetkililerinin seçtikleri 100’ü aşkın fotoğrafın sahibine armağan edilecek.

P&G Türkiye İletişim Grup Müdürü Dilhan Durak; “1 Paket = Hayat Kurtaran 1 Aşı kampanyası ile 8 ülkede Anne ve Yenidoğan Tetanosu’nu ortadan kaldırarak büyük bir başarı kaydettik. Bu yıl ek olarak; kampanyamızın kapsamını genişleterek sosyal medyaya da taşıdık. Anneler, bebekleri ile birlikte çekilmiş fotoğraflarını Prima’nın Facebook sayfasında paylaştıkça, her fotoğraf için de bir aşı bedeli UNICEF’e bağışlanacak. Her fotoğraf, uygulama aracılığıyla birleşerek dev bir mozaik oluşturacak. Bu mozaik de annelerin bir araya geldiğinde ne kadar güçlü olduklarının bir sembolü olacak” dedi.

Halen 33 ülkede yaklaşık 130 milyon anne ve bebek, ölümcül ancak kolayca önlenebilir bir hastalık olan Anne ve Yenidoğan Tetanosu’na karşı koruma bekliyor. Bugüne kadar Prima ve UNICEF’in yürüttüğü kampanya ile Uganda, Myanmar, Gana, Senegal, Liberia, Guinea Bisau, Doğu Timor, Burkina Faso’yu kapsayan 8 ülkede anne ve yenidoğan tetanosu ortadan kaldırıldı.

Anne ve Yenidoğan Tetanosu Hakkında Genel Bilgi

Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre her 9 dakikada bir bebek, Anne ve Yenidoğan Tetanosu’ndan (AYT) hayatını kaybediyor. Gelişmiş ülkelerde annelerin büyük kısmı hastanelerde doğum yapar ve bebekler hem hayatlarının ilk yılında, hem de sonraki dönemde rutin olarak aşılanır. Ancak, gelişmekte olan ülkelerde AYT hâlâ anneleri ve doğacak bebeklerini tehdit ediyor. Yenidoğan tetanosu, kadınların sağlık hizmetlerine veya aşılama hizmetlerine erişimi olmadığı yoksul bölgelerde bebek ölümlerinin en önemli nedenleri arasında yer alıyor.

‘Sessiz katil’ olarak da bilinen Anne ve Yenidoğan Tetanosu, en çok sağlık hizmetlerinin yetersiz olduğu ülkelerde kendini gösteriyor. Yenidoğanlar, göbek bağının sterilize olmayan aletlerle kesilmesi, kirli ellerle sarılması gibi sağlıksız doğum uygulamalarından ötürü hastalığa yakalanmaktadır. Yenidoğan tetanosu, bebeklerin doğumdan 3 ila 28 gün sonra yakalandıkları bir hastalıktır. Daha sonra meydana gelirse, sadece tetanos olarak adlandırılır. Anne tetanosu ise hamilelikte veya doğumdan sonraki 42 gün içinde meydana gelen tetanostur.

Hastalanan bebeklerden tedavi görenlerin arasında bile ilk ayda ölüm oranı %70’i bulmaktadır. Anne ve Yenidoğan Tetanosu, hamilelik sırasında yapılan basit aşılarla önlenerek bu hassas dönemde kadınla birlikte doğmamış bebeği de korumaya alınabilir.Tetanos aşısının hamile kadına uygulanmasının ardından, antikorlar plasenta üzerinden cenine geçer. İki doz aşı, annenin ve üç yıllık bir sürede doğuracağı bebeklerin korunması için yeterlidir. Bebekler doğumdan sonraki ilk iki ayda koruma altındadır.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...