Dokuz aylık bebeğiniz yerde gülümseyerek size bakıp kollarını havaya kaldırınca, sizi görmekten çok mutlu olduğunu ve kucağa alınmak istediğini anlarsınız. Kollarınızın arasında sükunete erdiğinde, mutlu bir bebeğiniz olduğunu bilirsiniz. Bunların tamamı aranızda hiçbir konuşma geçmeden iletilmiş ve siz, çocuğunuzu mükemmel bir biçimde anlamışsınızdır.
Uzmanlara göre; bebekler kalıtsal olarak evrensel vücut dilini bilerek doğar ve geliştikçe bu vücut diline eklemeler yapar. Çocuklar; kalıtsal ve öğrenilen kelime haznesinin bir parçası olarak, hareketlerle iletişim kurmak için ellerini, kollarını, hatta tüm vücutlarını kullanır. Örneğin; çok kısa sürede parmakla işaret etmenin işe yaradığını ve ödüllendirildiğini fark ederler. Çocuklar ayrıca yüz ifadelerini de çok iyi bir şekilde analiz eder.
"Bebek Dili"ni Öğrenmek
Anne-babalar çocuklara yönelik bir dil ya da "bebek dili" kullandıklarında, çocuklar konuşmayı daha kolay öğrenir. Bunun ilk etabı abartılı ve dramatize edilmiş vücut dilidir. Bebekler bu dili 6-15 aylıkken, kelimeleri söylemeye başlamadan önce, "agu gugu" evresinde kullanır. Bebekler 3 yaşına geldiklerinde, vücut dilleri düzenli olarak kendileriyle iletişim kuran yetişkinlerinkini andırır. İki dil konuşan çocuklar, her iki dile bağlı olarak değişik vücut dili kullanır ve nadiren her ikisini şaşırır.
Bebekler ve çocuklar, konuşmaları iyice gelişene kadar, isteklerini karşı tarafa iletebilmek için kelime kullanmayan yöntemler uygular. Doğal olarak, el-kol hareketleri ve yüz ifadeleri, gereksinimleri ve duygularını aktarmada kelimelerle ifade edebilmelerinin önüne geçer. Buna karşılık yetişkinler de çocuklarının vücut diline adapte olmalı ve ne söylediklerini anlamaya çalışmalıdır.
Konuşulan Kelimeyi Desteklemek
Vücut dili çoğu konuşmaya eşlik eder. Anlamların netleşmesine, önemli noktaların vurgulanmasına ve duyguların aktarılmasına yardımcı olur. Çocuklar için el-kol hareketlerini kullanmak, birçok nedenden dolayı çok önemlidir. Bu tür hareketler, daha derin iletişim için fırsat yaratır ve bağ kurulmasıyla hoşluk faktörlerini geliştirir.
Araştırmalar, el-kol hareketlerinin daha erken yaşta konuşmayı sağlayan beyinle ilişkisini artırdığını ve sağlamlaştırdığını göstermiştir. Vücut dili yoluyla kendilerini ifade edebilmek, çocuklarda sıkıntı ve gerilimi azaltır; bu hareketler yetişkinlerin ilgisini çekmeye başlayınca, dinlenildiklerini algılarlar.
Anne-babalar, bebeklerin el-kol hareketlerine onları taklit ederek tepki verip övdüklerinde, bu çocukları kamçılar ve daha fazla kelimesiz ifade şekilleri yaratmalarına yardımcı olur.
Genellikle daha geç konuşan, fiziksel sıkıntı ve streslerini bir şekilde dağıtmaya ihtiyacı olan erkek çocuklarda, el kol hareketleri önem kazanır.
Vücut Dilini Geliştirme
Bebeğinizin el-kol hareketlerini geliştirmesi için harcanan çaba ve zaman, onun huzurlu olmasını ve iletişimi öğrenmesini sağlar. İşte size birkaç öneri:
* Stresli tonlama ile birlikte fiziksel hareketleri abartarak ve dramatize ederek,
* Kendi vücut dilinizin çocuğunuz için bir örnek teşkil edeceğini ve iletişimin yanı sıra, öğrenim için de etkin bir yol olduğunu bilerek,
* Kitapları kullanarak; resimli hikaye kitapları; bebeklerin selamlamak için gülümsemek, "yaşasın" demek için el çırpmak veya sevgiyi göstermek için kucaklamak gibi el-kol hareketlerini anlamalarına yardımcı olabilir.
Çocukları hareketlerle kendilerini ifade etmeleri için desteklemek, konuşmalarını geliştirmede önemli bir adımdır. El-kol hareketleri yapmaları için destek alan çocuklar; iletişimin gücünün, derinliğinin ve keyfinin farkına vardıklarından bundan keyif alır, tatmin olur. Aynı zamanda bu destek, çocukların konuşma becerilerinin gelişmesine de yardımcı olur.
Kaynak: "Mutlu Çocuk Sahibi Olmanın Sırları", Dr. Carol Valinejad, Mikado Yayınları, 2012.