Anne ve babalar, çocuklarının gereksinimlerinin yanı sıra, kendi gereksinimlerini de karşıladıklarında başarılı anne-babalık yapmış olur. Kendilerinden şüphe duyan, ihmalkar, yorgun veya yetersiz hisseden anne-babalar, çocuklarını da etkileyeceklerdir.
Küçük bir çocuğun anne-babası olarak; - özellikle çocuğun ilk yaşlarında - bir dizi sorunla karşı karşıya geleceksiniz. Uyku düzeniniz ciddi bir biçimde değişecek, daha düzensiz ve daha dağınık bir ev ortamına tahammül etmek zorunda kalacaksınız. İşinizi bırakmak zorunda kalmış olabilmeniz nedeniyle, alışkın olmadığınız bir yaşam şekli yürütmeye de başlamış olabilirsiniz. Kendi kendinize ya da eşinizle birlikte, eskisi kadar çok dışarıya çıkamıyor olabilir, son dakikada planlarınızı değiştirmek zorunda kalabilir, belki de ilgilendiğiniz birçok şeyi ertelemek durumunda kalmış olabilirsiniz. Ayrıca doğumdan sonra değişik derecelerde depresyon yaşıyor olabilirsiniz.
Aslında iki yaygın duygu; - yorgunluk ve depresyon - bütün bu zorlukların baş edilemez bir duruma gelmesine neden olabilir. Bu nedenle, bunlarla nasıl baş edebileceğinize bir bakalım...
Yorgunluğu Kontrol Etmek
En basit cevabı; "dinlenmek" olmakla birlikte, bir veya daha fazla küçük çocukla her zaman mümkün olmayabilir. İlk adım; ne zaman yorgun olduğunuzu bilmeniz ve buna göre hareket etmenizdir. Bir grup anne-babaya ne zaman yorgun olduklarını ve bunu nasıl anladıkları sorulduğunda, yorumlardan bazıları şunlardı:
"Her şeyi yapmak çok zorlaşıyor"
"Pilimin bittiğini hissediyorum"
"Hiçbir neden yokken ağlamaya başlıyorum"
"Kendimi bitkin, hassas ve tedirgin hissediyorum"
"Baş ve vücut ağrıları hissediyorum"
"Çok sessiz ve durgun oluyorum"
"Diğer insanlara karşı müşkülpesent ve tepkisel oluyorum"
"Uyuklamaya başlıyorum"
"Deli gibi çalışıyor ve hırçınlaşıyorum"
"Her şeyin üstüme üstüme gelmeye başladığını hissediyorum"
"Bazı şeyleri unutuyorum"
İkinci adım ise yorgunluğun nedenlerini ortaya çıkarmaktır. Sadece uykunun bölünmesi nedeniyle uykunuzu alamamanız mıdır? Ya da doğru beslenememekten veya çok fazla iş yapmaya çalışmaktan kaynaklanan enerji eksikliği midir?
Üçüncü adım ise bu sorunla başa çıkmaktır. Öncelikle doğrudan değiştirebileceğiniz faktörleri halledin, sonra da daha karmaşık etkenleri halletmeye çalışın. Örneğin:
* Mümkün olduğunca doğru beslenmeye çalışın.
* Akşam geç saatlerde kafeinli ve alkollü içki tüketimini kesin.
İkinci olarak da gerçekçi olun ve değiştirmeyeceğiniz şeylerin etrafından dolaşın. Örneğin:
* Bir günde eskisi kadar çok iş yapamayacağınızı kabul edin.
* Endişe ve meme vermek gibi fiziksel olmayan, ancak fiziksel yorgunluğa neden olan şeyleri dikkate alın.
* Bir müddet için uyku düzeninizin farklı olacağını kabul edin; gün içinde gece kaybettiklerinizi telafi etmek için doğacak her fırsatı kullanın.
Depresyonu Budamak
Depresyon, zayıf ruh halini tanımlamak için kullanılan bir etikettir. Belki de depresyonun doğumun kaçınılmaz bir sonucu olduğunu duymuşsunuzdur. Bu, beyinde oluşan ani kimyasal denge bozukluğunun bir sonucu olabilir. Bu durum, bazı kadınların kendilerini güçsüz hissetmelerine neden olabilir. Çünkü yapabilecekleri hiçbir şey olmadığını düşünerek pasif bir kurbana dönüşebilirler. Bazıları antidepresan kullanmaya karar verebilirler ki, bu da alışkanlığa yol açabilir.
Depresyon kendi kendini besler. Bu nedenledir ki, erken dönemde depresyonun varlığını fark edip budamak, "bebek sendromu"nun depresyon veya olumsuz düşünce kuyusuna dal budak sarmasını engellemenin en kısa çözümüdür.
Ruhunuzun daralmaya başladığını hissettiğiniz anda, nedenini bulmaya çalışın. Yalnızlık mı? İyi bir anne-baba olamamaktan duyulan kaygı mı? Yaşantınızı kontrol etme yeteneğinizi kaybetmeniz mi? Keyif aldığınız bir yaşam tarzını kaybetmiş olmanız mı? Aşağıdakilerden hangilerinin sizin için uygun olabileceğini ve yaşamınızı daha zevkli hale getirebileceğini düşünün:
Yorgunluk, olumlu düşünce rezervlerinizi alıp götürebilir. Bu nedenle yukarıdaki örneklere tekrar bakın ve mümkün olduğu kadar dinlendiğinizden emin olun. Kendilerinin de çocukları olan bir arkadaş ağı geliştirin. Bu; doğal olarak sizin, anne ve babaların çocuklarıyla katıldıkları toplumsal aktivitelere katılmanızı sağlayacaktır.
Yapıcı bir tavırla, kaybedilenleri nasıl yerine koyabileceğinizi, belki de bunların etkisini nasıl en aza düşürebileceğinizi düşünmeye başlayın. Evinizde yapabileceğiniz bazı yararlı iş olanaklarınız olabilir. Çocuğunuz için yapacağınız aktiviteleri, kendiniz için yapabileceğiniz şeylerle birleştirin. Örneğin; egzersiz yapmaktan hoşlanan aktif bir kişiliğiniz olabilir. Bir spor salonuna gitmek yerine, çocuğunuzu pusetine oturtun ve birlikte uzun yürüyüşlere çıkın.
Kaynak: Mutlu Çocuk Sahibi Olmanın Sırları, Dr. Carol Valinejard, Mikado Yayınları, 2012
Sibel'cim seni ilgiyle takip ediyorum yorum yazmasam da :) Özellikle son yazıların için teşekkürler canım, okuduğun kitaptan bizlere faydalı olacağını düşündüğün bölümleri paylaşman büyük incelik...Maalesef bende de hala yorgunluk v.s. var. Haftada bir-iki gün işe gidip diğer günler kuzumla ve evle yoğun bir tempo, bir de 18 aya yaklaşırken meme vermeyi artık azaltıp yavaş yavaş bırakalım derken diş çıkarma sancılarından daha da çok emme isteği ve hala memede uyuma:)) Gecem gündüzüm birbirine girdi.Ama arada seni okuyunca nefes alıyorum, yazıların iyi geliyor. İyi ki varsın cnm, seni ve güzel Nil'i kocaman öperim, sevgiler -Esin İrlan-
YanıtlaSilSen büyük bir iş başarıyorsun canım benim, hem iş yerine sahip çıkıyorsun hem de evde minik tatlı bir prensesle başa çıkıyorsun, eşin gerçekten de çok şanslı! Yorgunluklar da inşallah kısa sürede geride kalacak... Tatlı Duru'cuğa da kıyamam ben, diş çıkarma dönemleri zor geçer bilirim, inşallah onu çok üzmeden hemencecik pıt diye çıkar o inci dişler! Bu arada nazar değmesin maşallah diyim minik Duru gün geçtikçe güzelleşiyor tatlılaşıyor, çok özledim onu, bir gün ayarlayalım da görüşelim mutlaka! Öperim ikinizi de kocaman güzeller!
SilHem keyifli hem faydalı şeyler paylaşıyorsun. Henüz bir anne olmasam da senin yazıların da, önerilerin de ilerisi için bir yatırım gibi adeta:) teşekkürler :)
YanıtlaSilahsen-