31 Aralık 2015

Teşekkürler!

İşte bir yılı daha acısıyla tatlısıyla geride bırakıyoruz... Ben de bu yıl kendi payıma düşenleri yaşadım; güldüm, ağladım, canım ailem sağlıklı diye şükrettim, bazı akrabalarımı sildim, can dostlarımı daha da sevdim, kızımı büyütürken kendimi ve eşimi ihmal etmemeye çalıştım, biraz kurabiyeler pişirdim, biraz siparişler edindim, seyahatlere çıktım, etkinliklere katıldım, kah üzüldüm, kah sevindim ama her günü için dua ettim...
Tabii tüm bunların büyük bir çoğunluğunu bloguma yansıtamadım. Bu sene daha çok sponsor kaynaklı postlara yer verdim, giydiklerimi yansıtan Bugünkü Noni'ler ile çıktım karşınıza... Bundaki başlıca amacım makul fiyattaki ürünlerle yapılabilecek kombinleri okuyucularıma sunmaktı... Biraz da seyahatlerde çektiğim fotoğraflar ve etkinlik postları yer aldı... Aslında hayatımla ilgili daha çok şeye yer vermek istesem de zamanı yönetme konusunda pek başarılı olamadım. Tabii bir de fotoğraflarımın benden izinsiz kullanılması durumu da özelimi daha çok kendime saklama isteği doğurdu bende... Bu nedenle kızımla ilgili paylaşımları geri planda tuttum. Prensimin de ezelden beridir blogda az yer alma gibi bir isteği olduğu için onu da hiç üzmedim bu konuda, aferin bana öyle di mi ;)

Şimdi yeni bir sene başlıyor ve tabii her yeni senede alınan yeni kararlar gibi ben de bu sene için kafamda birkaç tane yapılacaklar listesi belirledim. Bunlar neler mi?
* Tatlıdan uzak durup son günlerde aldığım kiloları hızlıca vermek :(
(Bu maddeyi bir kavanoz nutellayı kaşıklayarak yazmam da ayrı bir ironi ya neyse... Sonuçta hala daha 2015'in içindeyiz ve bu madde 2016'dan itibaren geçerli olacak hee hee :P)
* Daha çok kitap okumak... En son aldığım Haruki Murakami'nin "Sahilde Kafka" kitabı ile buna bir başlangıç yapmak...
* Müze ve sergilere daha çok katılmak ve sonrasında bunları bloguma yazmak
(Aslında sergileri gezmeyi, eserlerin fotoğraflarını çekmeyi ve gidemeyenler için bunları bloguma detaylıca koymayı çok severim, blogumdaki Müze ve Sergi etiketlerinden daha önceki paylaşımlarımı görebilirsiniz... 2015'te zaman konusunda sıkıntı çektiğim için bunu etkin olarak pek gerçekleştiremesem de bundan sonra daha sık zaman ayıracağımı umut ediyorum...)
* Daha çok pasta yapmak, kurabiye pişirmek ve bunları sevdiklerimle paylaşmak
(Cesaretimi topladığım bir gün blogumda kurabiye çekilişi bile düzenleyebilirim belki!)
* Royal icing'i öğrenmek, mümkünse bununla ilgili bir eğitime katılmak
* Cep telefonumla daha az haşır neşir olmak
* Hala daha başlayamadığım seramiğe başlamak
* Emektar fotoğraf makinemi yenisiyle değiştirmek
* İstanbul'da yaşayıp bu nasıl olacak pek bilemesem de daha az gergin olmak ve karşımdaki ne kadar haksız olursa olsun sakinliğimi korumak
Sanırım genel hatlarıyla istek listem böyle, aklıma geldikçe birkaç ekleme daha yaparım belki... Tabii hepsinin yanında en önemlisi sağlıklı olmak, hem bedenen hem de ruhen... Bunu koruyabildiğimiz sürece bizden mutlusu yoktur diye düşünüyorum.
Sağlıklı, mutlu ve huzurlu bir yeni senede her şeyin gönlünüzce olmasını diliyor, yeni yılınızı kutluyorum. Son olarak; beni bu sene de takip ettiğiniz için sizlere ayrıca teşekkür ediyorum! Mutlu Yıllar!

29 Aralık 2015

Raffles İstanbul

Anadolu Yakası'nı seviyorum, bu yakada kalmak karşıya nazaran bana daha çok huzur veriyor. Ama şu trafik derdi yok mu insanı gerçekten bezdiriyor! Geçtiğimiz hafta sonunda Avrupa Yakası'nda bir yemeğe davetliydik ve korkunç bir trafikte saatler geçirerek gideceğimiz yere varabildik. Tabii durum böyle olunca biz yemeğin ancak sonlarını yakalayabildik. Bu kadar stresin ardından prensimle birazcık gevşemeyi hakettik diye düşündük ve yemek sonrası rotamızı Zorlu'ya çevirip soluğu Raffles Otel'de aldık.
Dubai, Singapur gibi dünyada bir çok şubesi bulunan Raffles'ın Türkiye'deki ilk oteli 2014 yılında İstanbul'da açılmış. Otelde 49'u süit olmak üzere toplam 181 oda bulunuyormuş. Benim otelle ilgili ilk gözüme çarpanlar etkileyici dekorasyonu ve çalışanlarının güleryüzlülüğü oldu.
Tatlı yiyelim tatlı konuşalım... Sütlü kadayıf bunun için iyi bir başlangıç olabilir!
Ahh bir de şu kilo derdi olmasa!
Güzel bir kokteyl ile kilolarımı bir süreliğine unutabilirim sanırım :) Bizimle ilgilenen otel görevlisi menüde yer alan kokteyllerin tamamen kendilerine has olduğunu ve yurt dışından gelen özel barmenler tarafından bu menünün oluşturulduğunu anlatıp, kokyellerin içeriği hakkında detaylar verdi. En popüler kokteyllerinin 1915 yılında Ngiam Tong Boon tarafından oluşturulan Singapur Sling olduğunu söyledi.
Benim kalbimi fetheden ise hiç şüphesiz Tabouleh Martini oldu! Daha önce içinde maydanoz yer alan bir martini hiç içmemiştim, tadı muhteşemdi!
Günün sonunda tüm yorgunluğumu unuttum diyebilirim. Bunun için güler yüzlü Raffles Oteli personeline teşekkür ederim. Olur da yolunuz düşerse benim için de bir maydanozlu martini fondipleyin lüfen ;)
Bluz: Choies
Bordo Manto: Sammydress
Deri pantalon: Zara
Çanta: Armani Exchange
Ayakkabı: Mango

28 Aralık 2015

Son 4

Uzun süredir kafamı meşgul eden, bizim için önemli bir konuyu bu hafta içerisinde bir karara bağladık. Üzerimden nasıl bir yük kalktı size anlatamam. Yüzümün gülmesini bu karara borçluyum diyebilirim...  Artık yeni seneyi daha enerjik ve daha pozitif karşılayabilirim! Umarım aldığımız her karar yeni senede bize mutluluk olarak geri döner. 2015'in son pazartesini yaşarken hepimize güzel bir hafta diliyorum.
Suni kürk manto: Romwe
Boğazlı penye: Stradivarius
Pantalon: İzmir'de bir butikten
Çanta: Yargıcı
Botlar: Pull & Bear

23 Aralık 2015

Sarmal

Hayat gerçekten çok tuhaf; bir gün gülerken ertesi gün bizi ne gibi acıların beklediğini bilmiyoruz, her günü sanki son gününmüş gibi yaşa derler ama bunu kaçımız başarabiliyoruz bilmiyorum... En azından ben kendi adıma bu konuda çok başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim. Eskiden daha rahat biriydim, belki de daha pozitif ama hayatın getirdikleriyle ben ne kadar istemesem de, buna dirensem de, giderek daha karamsar birine döndüğümü görüyorum. Büyük bir şehirde yaşamanın getirdiği zorluklar, stresler, gerginlikler yanı başımda duruyorken (bir de üstüne acı haberler alıyorken) oh ne güzel hayat diyemiyorum. Bunu yapabilene de helal olsun, yaşamı alt etmeyi öğrenmiş diyorum. Tek istediğim bu karamsar ruh halimi bu senede bırakmak ve yeni seneyi daha pozitif bir şekilde karşılamak... Dünyanın ne kadar berbat bir yer olduğunu bilsem bile bu umudun içimde yeşermesine izin vermem gerekiyor...
İşte hayat hepimizi bir sarmalın içerisine almış, karşımıza çıkan güzellikler, fırsatlar, şanssızlıklar veya bahtsızlıklar ile dönüp duruyoruz bir şekilde... Ama mutlu, ama mutsuz... Aslında içimden fotoğraf paylaşmak hiç gelmese de sadece yapmam gereken zorunlu paylaşımları yapıyorum bugün... Fotoğraflar birkaç gün öncesinden, bu aralar tek iyi giden şey sanırım havalar...
Ceket: Shein
Elbise: Choies
Çanta: İpekyol
Botlar: Mango

22 Aralık 2015

Anlamsız

Dün gece çok sevdiğim, yıllardır severek takip ettiğim sevgili Sergül'ün kızını kaybettiğini öğrendim. Kalbime bir bıçak saplandı sanki... Aynı acıyı sanırım bir Elfony'de bir de kuzenim Volkan genç yaşta hayatını kaybettiğinde yaşamıştım. Hayat ne kadar anlamsız, hayat ne kadar acımasız! Kelimelerin gerçek anlamda kifayetsiz kaldığı bir an bu an... Hiçbir söz, hiçbir teselli bu güzel ailenin acısını dindiremeyecek biliyorum. Yüce Allah'ın elbet bir bildiği vardır, O her şeyin en doğrusunu bilir, O'na sığınmaktan başka ne gelir ki elimizden... Allah'ım bu mübarek günde bu güzel anneye ve ailesine sabırlar versin, güç kuvvet versin inşallah ...

18 Aralık 2015

Tiktuk Atölye'de Pasta Eğitimim

Geçtiğimiz ay çok sevdiğim, yaptığı her güne bir kurabiyelere bayıldığım, Mart ayında kurabiye dersi aldığım Tiktuk Atölye'de keyifli mi keyifli 2 günlük pasta dersine katıldım.
İlk gün bitter çikolatalı pastamızı yaptık ve ganajla kapladık. Tabii ganajın bu kadar pürüzsüz bir hal alması için epey uğraştık!
Pastamız aşama aşama dolapta dinlenirken diğer yandan üstüne konacak süslerini hazırladık, daha ortada hiçbir şey yokken bile bu çiçekli tak ne kadar sevimli görünüyor öyle di mi?
Üç boy cupcakelerim hazır bile :)
İkinci günün sabahı heyecanım daha da doruğa tırmandı çünkü pastanın üstünde yer alacak olan figürü hazırlamaya başladık, ben kızıma benzeyen kıvırcık saçlı maviş gözlü bir kız olsun istedim, ne kadar benzetebildim bilmiyorum :)
Şimdi sırada pastamızın şeker hamuruyla kaplanması ve keskin kenar formuna kavuşması var... Bu kısım sandığımdan da zormuş, gerçekten büyük bir emek harcadım keskin kenarı verebilmek için...
Kurdele de tamam, pastam yavaş yavaş son halini alıyor!
Kurdeleden sonra cupcakeler de pastadaki yerlerini aldılar...
Ve ta-dammmm! Pastam işte tam karşımda duruyor!
Hala inanamıyorum ama evet bunu ben yaptım :) Keyifle yediğim doğum günü pastalarının geçtiği aşamaları birebir deneyimlediğim için çok mutluyum. Ama bir çırpıda yenen o güzel pastaların aslında ne büyük bir emekle yapıldığını da anlamış oldum. Bu iki günlük ders benim butik pastalara olan bakışımı değiştirdi diyebilirim.
Ve güzel eğitmenim tatlı Pınar'cığım... Ona nasıl teşekkür etsem azdır... Tatlı sohbeti, misafirperverliği, aktardığı eşsiz bilgiler, hangi birini yazsam ki! Sabırla her soruma cevap verdi ve benim bu işi gerçekten layığıyla öğrenmemi sağladı. Bitmesini hiç istemediğim bu şahane iki gün için Pınar'cığım sana çok ama çoook teşekkür ediyorum!
Bu arada pastamın yapımı iki günü buldu ama eve gidince mideye indirmesi iki dakikayı aldı :P İnsanın hem içinin gitmesi hem de keyiflenmesi demek böyle birşeymiş :) Şimdi sırada yeni yeni pastalar var, kardanadamlı bir pasta ile ikinci denememi yapacağım, umarım en az dersteki kadar iyi bir iş çıkartırım, bana şans dileyin lütfen!


Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...