Aralık ayında canım arkadaşım Esin ile birlikte Harbiye Askeri Müze'de gerçekleşen
Üç Tutku Festivali'ne gittik. Aslında festivalin ana kapsamında kitap, kahve ve çikolata yer alıyordu ama bizim orada esas bulunma nedenimiz Esin'in yakın arkadaşı
Can Külahlıoğlu'nun "Terkedilme Meseleleri" adını taşıyan takı sergisini görmekti...
Can Külahlıoğlu ilk heykel sergisini 1993 yılında Taksim Atatürk Kitaplığı’nda "Aşırı Gereksiz Objeler" adı altında açmış. Bu sergide İstanbul’un çöplüklerinden ve hurdalıklarından topladığı malzemelerle ürettiği 40 parça eseri sergilemiş.
Üç Tutku Festivali’nde yer alan ve "Terkedilme Meseleleri" adını taşıyan sergisinde ise tamamı el yapımı ve tek olarak tasarlanan; bakır, çelik, tel ve pirinç gibi hurda metallerden ve dönüştürülmüş malzemeden oluşan takı ve heykellere yer vermiş. Can Bey bu tutkusunun aslında çocukluğundan itibaren başladığını, eski radyoları söküp onları tamir ettiğini anlattı. İstanbul çöplüklerinin aslında en önemli müzeler olduğunu, hurda diye bir kenara atılan materyallerden ve kullanmadığımız nesnelerden birbirinden farklı bir çok obje yaratılabileceğini bu sergi vasıtasıyla göstermek istediğini aktardı.
Örneğin; Can Bey eski bir çay süzgecini bu kolyede kullanmış...

Can Bey'in tasarladığı tüm takılar o kadar orjinal ve kendine özgü ki gerçekten hepsine ayrı ayrı bayıldım! Ayrıca bu sergi yaratıcılık anlamında da bana çok şey kattı diyebilirim. Bir objenin birden fazla kullanım şekli olabileceğini, tek yönlü düşünmememiz gerektiğini bana hatırlattı. Her biri ayrı bir yaratıcılık hikayesi barındıran bu güzel tasarımlar için Can Külahlıoğlu'nu tebrik ediyor, Terkedilme Meseleleri'ni büyük bir keyifle sizlerle de paylaşıyorum...
Can Bey'in kendi otoportresi
Horoz heykeli

Bilekliklerin hepsine bayıldım!
Can Külahlıoğlu'nun tüm tasarımlarını Facebook'taki
CEK's JUNK hesabından takip edebilirsiniz...
p.s. Benim "Terkedilme Meseleleri"ni yazdığım anlarda ne acıdır ki Can Bey de annesini edebi yolculuğuna uğurluyormuş... Allah rahmet eylesin diyor, Can Bey'e ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum, mekanı cennet olsun Meral Hanım'ın :(