İş hayatımda, günlük hayatımda elbiseler vazgeçilmezim olmuştur. Çoğu insan belki pantolonla daha rahat hareket eder ama ben kendimi elbiselerin içinde daha iyi ve rahat hissederim. Kısa, uzun, orta boy, dar kesim, volanlı, pilili gibi bir çok farklı çeşidi ile dolabıma da renk katarlar. Beğendiğim elbiselerden birkaçını sizlerle paylaşıp, rahat bir hafta sonu geçirmenizi diliyorum!
26 Şubat 2016
24 Şubat 2016
Püskül & Tül
Elbise ve hırkadan sonra şimdi de kırmızı kazağımla boy gösteriyorum blogumda ;) Aslında sitede kazak değil elbise olarak geçiyor ama böyle bir şeyi altına hiçbir şey giymeden elbise olarak giymek tam bir deli işi olur sanırım kihh kihh :P Ben kazağın kareli desenini ve altındaki tül detayını beğenerek aldım ve altına mutlaka bir şeyler uydururum diye düşündüm ama açıkçası dolabımdakilerle kombinlemem çok zor oldu, pantolonla bir garip durdu, şort giydim olmadı ben de son olarak dar bir etek giyerek noktayı koydum. Hmmm bir de itirafta bulunayım; benim gibi basen bölgesi geniş hatunların belde biten püsküllü & tüllü şeyleri tercih etmemesi gerektiğini de bu seçimimle öğrenmiş oldum ;)
Tüllü kazak: Romwe
Çanta: Zara
Botlar: İzmir'de bir mağazadan
21 Şubat 2016
Civcivimizi Evlendirdik!
2 hafta önce büyük bir mutluluğun bir parçası olduk, canım arkadaşım birtanecik civcivim evlendi hem de jet hızıyla denebilecek kadar hızlı bir şekilde! Hepimiz hala buna inanamıyoruz :) Beni eskiden beri takip edenler bilir, arkadaşımla bizim D-Chic diye bir blogumuz vardı, oraya bayağı yoğun şekilde hem moda hem de özel hayatımızla ilgili yazardık, aşk hayatında ikimizde mutluluğu bulamaz sonra erkeklere saydırırdık da saydırırdık :) Ne günlerdi hii hii :) Sonra D-Chic'in yerini 2-Chic aldı ama bir süre sonra ben iş değiştirdim ve sonrasında beyaz atlı prensimi bulup Moskova'da yeni bir hayata merhaba deyince bloğumuzu sonlandırmaya karar verdik. Canım civcivim ve sonrasında pırpırımın da katılımıyla bu dostluğumuzu ikiye katladık ve ne yaşarsak yaşayalım (yeri geldi birbirimize küstük de, kızdık da, ben bol bol mamilik de yaptım :P) ama birbirimizden hiç kopmadık. Ne mutlu bana ki herşeyimi paylaşabildiğim, hem iyi hem de kötü anlarımda daima yanıma olacaklarını bildiğim böylesine kıymetli dostlara sahibim... Ve onları hayatımın sonuna dek mutlu görmek istiyorum ben!
Canım arkadaşım yüzünden bu gülümseme hiç eksik olmasın, bir ömür boyu mutlu ol, mutlu olun! Sen bunu çok ama çooook hakediyorsun! Seni çok seviyorum!
Niloşum da bu güzel karede yerini aldı, böyle ciddi durduğuna bakmayın poz verirken bir hallere bürünüyor benimki :)
Gelinimizi odada kısa bir ziyaret ettikten sonra kokteyl alanına indik...
Nil'im yerlere kadar değen, onun deyişiyle prenses elbisesi istiyordu, ben de ona Kuspi Kids'ten bunu aldım ve delirdi tabii! O akşam elbisesinin de coşkusuyla sanırım pek bir fıkır fıkırdı, daha salona girmeden resepsiyon alanında dansetmeye başladı, ben de tabii ona büyük bir keyifle eşlik ettim :)
Tüm konuklar salondaki yelerini aldılar ve heyecanla gelinle damadın gelmesini bekliyorlar! Minim nedimem ve yakışıklı arkadaşı da yerlerini aldılar ve görev aşkıyla gelinin duvağını sıkı sıkıya tuttular, öyle ki az kalsın gelinimizi yere düşürüyorlardı! Neyseki bir aksilik yaşanmadan bu görevi yerine getirdiler de ben de derin bir nefes alabildim!
Güzel gelinim & güzel pırpırımmm! İnşallah pırpırımın da karşısına onun değerini bilen, seven biri çıkar da onu da baş göz ederiz hemen :) Aminnnn! İkisini de çok seviyorum ve daima mutlu olmalarını istiyorum, biricik can yoldaşlarım benimmmm!
Elbise: Shein
Ayakkabı: Marks & Spencer
Çanta: Enzo Angiolini
Nil'imin elbisesi: Kuspi Kids
19 Şubat 2016
Kırmızı Kalp Ben
Elbise, kolye veya bir hırka ile son günlerde kendimi iyice kırmızılara boğduğumun farkındayım, dolabımın en zayıf halkası olan bu renge ikinci bir şans verme konusunda kararlıyım, bakalım bir sonraki postta nasıl bir kırmızı ile karşınıza çıkacağım?!
Bu güzel kolyelerim de Aşkla Yapıyoruz Tasarım Etkinliği'nden... Matruşkalı ve kalpli olunca kalbimi fethetmeleri kaçınılmaz oldu tabii ;) Kalpli kanaviçe kolye becerikli arkadaşım Tuba'cığımın (Misscat Design) ellerinden çıkma, miyuki boncuklarıyla işli matruşkalı kolyem de yine çok tatlı bir tasarımcı olan sevgili Tuba'nın (Rengim Style) marifetli ellerinin eseri, ikisini de çok severek takıyorum...
Hırka: Romwe
Penye: Stradivarius
Jean: Zara
Çanta: Tchibo
Kolye: Misscat Design
Ayakkabı: İzmir'den
16 Şubat 2016
My Gym & Tan Sağtürk Akademi Maceralarımız
Nil ile ilgili özel şeyleri blogumda paylaşma veya annelikle ilgili bıdı bıdı konuşma taraftarı değilim. Blogumda bir çok şeyi paylaştığım halde anneliğimi kendime saklı tutma konusunda kararlıyım... Ama bu iki yeri özellikle çocuğunu kayıt ettirmeyi düşünenler için yazmak istedim. Önceden belirtmek isterim ki yazdıklarım tamamen kendi deneyimlediğimiz şeyler, başkaları daha olumlu/daha olumsuz şeyler tecrübe etmiş olabilirler, bu yüzden herkesin farklı düşünceleri olabilir ve buna da saygı duyarım. Neyse... Nil'in küçükken bir Gymboree deneyimi olmuştu, yazdığım nedenlerden ötürü kayıdını bir daha yenilemedik ve alternatifler arasından My Gym'de karar kıldık... Ve Nil bu dönem okula başlayana kadar da çok uzun bir süre buraya gitti. Her çocuğun ilgi alanına göre elbette keyif aldığı şeyler değişiklik gösteriyordur. Bizim kızımız atlamayı, zıplamayı ve hareketi fazla sevdiği için My Gym'deki spor aktiviteleri onu inanılmaz mutlu etti. Gymboree'deki gibi çok tekrara dönük şeyler burada yoktu, kullandıkları ekipmanlar ve dersin içeriği her hafta değişiyordu. Bu nedenle Nil hiç sıkılmadan devam etti derslere... Ayrıca denge, duruş ve sosyallik anlamında da ona çok şey kattı. Biz Ataşehir şubesine gidiyorduk ve oradaki spor eğitmenlerinin çocuklara olan yaklaşımından da çok memnun kaldık. Bu vesileyle tüm My Gym Ataşehir ekibine teşekkür etmek isterim.
Ama Nil'in yaşıyla birlike beklentisi de artmaya başladı ve My Gym'deki tek ders (serbest oyun saatleri dışında) ona yeterli gelmemeye başladı. Biz de onu My Gym bir yandan devam ederken bir yandan da Tan Sağtürk Akademi'de mini baleye yazdırdık. Nil buraya bir kayıt dönemi boyunca yani 3 ay (4 ders kaybettiği için aslında fiilen 2 ay) devam etti. Öncelikle benim burayla ilgili en sıkıntı çektiğim konu devamsızlık olduğunda telafi dersinin olmamasıydı. Eşimin işi nedeniyle şehir dışında bulunmamız, Nil'in hasta olması ve uyuya kalması gibi çeşitli nedenlerle 12 dersin 4'ünü kaçırmış bulunduk. Nil antibiyotik tedavili hasta olduğu zaman 2 hafta üst üste baleye gidemeyince durumu kendilerine ilettim ve normalde telafi dersi asla vermediklerini ama hastalık durumu olduğu için sadece bir defaya mahsus olmak üzere bir derse ekstradan girmesine izin vereceklerini söylediler. Açıkçası bu durumu oldukça yadırgadım. Evet anlıyorum bale disiplin gerektiren bir sanat dalı ama bale okulunun en küçük sınıfı olan ve yaş grubu 3-4 aralığında değişen bu çocuklara biraz daha esneklik gösterilebilir ve kaybettikleri dersin telafisi sağlanabilir diye düşünüyorum...
Beni rahatsız eden ikinci nokta ise çocuğumun derste ne yapıp ettiği ile ilgili en ufak bir fikrimin olmamasıydı. Nil bana ders çıkışlarında pek bir şey anlatmadığı için baleyi sevdi mi, dersten keyif aldı mı anlayamıyordum. Sanırım bir tek tütü giyme olayını sevdi ;) Sınıfları izleme şansımız yoktu, bunun nedenini sorduğumda çocuklar ebeveynlerini görünce dikkatleri dağılıyor dendi ama çocuklara hiç hissettirilmeden, sınıfa kamera sistemi kurularak bekleme salonunda oturan biz velilere neler yaptıklarını izlettirme şansları olabilirdi. Aslında bunun için kamera sistemi kurmalarına bile gerek yok, aynalı bir cam ile biz camın arkasından onların ne yaptığını görebilir, çocuklar aynadan ötürü izlendiklerinin farkına bile varmayabilirlerdi. (Ablamın yurt dışında yeğenlerimi götürdüğü dans okulları bu şekildeydi...) 3 ay boyunca gidip geldik, kızım 8 derse katıldı ve bu süre zarfında bale öğretmeni biz annelere hiçbir şekilde geri bildirimde bulunmadı, halbuki yaklaşık 10 öğrencinin durumunu her ders sonunda olmasa bile en azından ay sonlarında ufak bir açıklama yaparak bizlere aktarabilirdi diye düşünüyorum yoksa yanılıyor muyum?!
Sonuç olarak Tan Sağtürk Akademi ile ilgili benim aklımda kalan tek şey oldukça TİCARİ bir yer olduğu, ödediğimiz paranın karşılığında aldığımıza bakınca açıkçası paramızı sokağa atıyormuşuz gibi bir duyguya kapıldım. Bende böylesine olumsuz bir intiba bıraktıkları için hiçbir şubesine bir daha kızımı yazdırmayı düşünmüyorum.
Benim iki yer ile ilgili izlenimlerim bu şekilde... Tabii başta da yazdığım gibi yazdıklarım her velinin kendi tecrübesine göre değişebilir... Bir yerden beklentinizin üstünde memnun kalırken, büyük bir beklenti içinde olduğunuz başka bir yerden hayal kırıklığıyla ayrılabiliyorsunuz...
Tüm seçimlerinizin mutluluk yaratması dileklerimle...
15 Şubat 2016
Sun & Star
Arayı çok fazla açmadan başka bir outfit postu ile karşınızdayım... Bu aralar biraz doz aşımına uğratabilirim sizi çünkü ara verdiğim dönemde bir dolu giysi postu biriktirdim. Nil'in okul aralarında bunları yapmayı planlıyorum ;)
Bu tulum öyle güzel bir zamanda geldi ki, arkadaşımın evde düzenlediği kınası için ne giysem diye düşünüyordum. Çin yeni yıl tatiline girdiği için kargodan yana pek ümidim yoktu ama neyseki tahminimden önce geldi ve beni bir dertten kurtardı! Yaldızlı işlemeleri ve kadife kumaşıyla kına gecesine çok uyum sağladı ve çok beğeni aldı ;)
Yıldız gibi ışıldayıp, güneş gibi parladığınız bir hafta diliyorum hepinize...
Tulum: Romwe
Çizme: Shein
11 Şubat 2016
Nankör
Uzuuun bir aradan sonra tekrardan merhaba! Bu blog işi çok nankör, bir kere yazmayı bıraktınız mı ipin ucu kaçıyor doğrusu! Şubat ayına hızlı başlamam nedeniyle de yazma işini hep ertesi güne bıraktım durdum ve o ertesi gün ancak bugün gelebildi... Bu süre zarfında neler yapmadım ki; annemi Amerika'ya yolcu ettim, en yakın arkadaşımın kına-nikah-düğün üçlemesine katıldım, kurabiye ve cupcake siparişlerimi hallettim, cam yüzüklerim ve fimo bebeklerimle tasarım etkinliğine katıldım ve en önemlisi kızımı okula yazdırdım! Gerçekten göz açıp kapayıncaya kadar geçti zaman...
Bu arada arkadaşımın Beylikdüzü Kültür Merkezi'nde gerçekleşen nikahına bu elbisemi giydim. Aslında çok rahat ve tam da benim sevdiğim dokuda bir elbise, kumaşı hiç kırışmıyor ve leke tutmuyor. Tek hayal kırıklığım fotoğraftan farklı çıkması oldu, normalde elbisenin ucunda ve kollarında yer alan desenlerin üzerinde metal boncukların olması gerekiyordu ama düz işleme olarak geldi. Çok uzun zamandır Shein ile çalışma yürütüyorum, buradan aldıklarımı sadece blogumda yer tutması açısından değil gerçekten sevdiğim için giyiyorum ama ilk kez böyle olması gerekenden farklı bir kıyafete denk geliyorum, bu kadar kusur kadı kızında da bulunur sanırım...
Benim minik sarı papatyam... Büyüdü de okullara gider oldu! Aslında okulu seneye düşünüyorduk ama My Gym, bale, oyun parkları ve diğer etkinlikler artık Nil'i kesmeyince ikinci dönemden itibaren yarım gün başlatalım dedik. Bugün 4. günümüz, yorum yapmak için henüz erken, umarım kısa sürede okuluna adapte olur, öğretmenini benimser ve arkadaşlarını sever. Zaman ne gösterecek gerçekten merak ediyorum!
Benden haberler şimdilik bu kadar :) Hepinize keyifli bir gün dilerim...
Elbise: Shein
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)