31 Mart 2017

Kawaii Sweet World ile Workshop

Yarı yıl tatilinde Nil'imle beraber San Francisco'ya gittik ve ben canım ablamın organizasyonu sayesinde her videosunu keyifle seyrettiğim Kawaii Sweet World kanalının tatlı yaratıcısı Rachel ile tanışma şansı yakaladım! Onunla beraber mutfağa girip tatlılar yapmak, stüdyosunu dolaşmak, kullandığı birbirinden güzel ürünleri görmek ve pişirme tüyolarını almak paha biçilmez bir deneyimdi!
O gün Rachel ile birlikte işte bu güzellikleri ortaya çıkardık :)
Canım kızım da bize yardım etti, o minik elleriyle süslediği donut'lar daha da bir leziz oldular ;)
Minyatür kekler pastalar, rengarenk şekerlemeler ve daha neler neler! Stüdyoda Nil'i delirtici o kadar renkli şey vardı ki fotoğraftan da belli olduğu üzere kızımı biraz zor zaptettim kihh kihh :)
Çok güzellerdi ama maalesef ömürleri çok kısa oldu, anında mideyi boyladılar :)
Benim için unutulmaz bir gündü, bu günü sağlayan canım ablama ne kadar teşekkür etsem az!

30 Mart 2017

Cazibe

Eninde sonunda her kadın bir gün ayağına dolgu topuk papucu geçirecektir bundan kaçış yok :) Normalde benim de ilk tercihlerim arasında yer almasa da bu sezon ortaya çıkan dolgu topukların cazibesine kapılıp bir tanesini dolabıma ekleyiverdim. İyi ki de böyle yapmışım çünkü rahatlığımdan ödün vermeden stilimi yansıtabildiğim bir ayakkabım oldu, bu bahar ayağımdan çıkarmayacağıma eminim. Ama buna rağmen aklım şunda da kalmadı değil özellikle inci detayını çok sevdim! Peki siz ne düşünüyorsunuz dolgu topuklar hakkında?
Ayakkabı: Zaful
Bluz: Twist
Jean: Mango

27 Mart 2017

Bülbül

En son paylaştığım Bugünkü Noni postumda kendimi off konumuna getirmekten bahsetmiştim, sen misin bunu diyen, resmen bir haftaya yakın bir süre boyunca "zorunlu" olarak offf konumundaydım çünkü gıda zehirlenmesi yaşadım! Artık yediğim yeşil salatadan mıydı yoksa içtiğim sütlü kahveden mi buna tam olarak ne sebep oldu bilmiyorum ama sonunda hastanenin acil servisine gidip serumu yemek zorunda kaldım. Prensim evlendiğimizden beridir seni ilk kez böyle görüyorum dedi gerçekten ben de kendimi uzun süredir bu kadar hasta görmemiştim! Sen misin dut yemek isteyen :) Dut yiyemedim ama dut yemiş bülbüle döndüm :P Bu fotoğraflar da bülbüle döneceğimden habersiz o yemek öncesinde çekilmişti... Bülbüle inat yapar gibi o gün güllü mont giymem de pek manidar olmuş öyle di mi? 
Jean Mont: Shein
Çanta: Sammydress

23 Mart 2017

Gömlek Sorunsalı

Gömlek; beyazı, çizgilisi, bebe yakalısı, dik yakalısı, yakasızı, kollusu, kolsuzu... Benim için hiç farketmiyor. Yıldızım bir türlü barışamadı gömleklerle... Bana eski sıkıcı iş hayatımı mı hatırlatıyor nedendir bilinmez gömlek giydim mi boğulacak gibi oluyorum. Kendi tarzıma uydurmak için de çok zorladım ama işte anca o kadarla kaldı; zorlama! Bu yüzden bir mağazaya girdiğimde gömlekler direkt olarak es geçtiğim hatta göz göze dahi gelmediğim giysilerdir benim için...
Ancak şöylesine göz kırpabilirim heralde tabii bunu ne kadar gömlekten sayarsak :D
Hmmm bu da fena değilmiş, giderek ısınıyor muyum ne dersiniz?
Buna benzer bir gömleği Burcu Esmersoy da burada giymiş ;)
Iıı-ıhhh olmuyor, olmuyooor!
O uzun manşetler kesin beni deli eder, kolumu sıyırmak istesem sıyıramam ay yok ben almıyım hiç benlik değil!
Düşüncem az ve öz: No :)
Bir gün matador olmaya karar verirsem belkiiii :)
Bu gömleğe de neden oduncu gömleği denir hiç anlamam doğrusu! Ha bir elinde keser bir elinde odun 1.90 boylarında six packleri gömlekten dahi gözüken bir oduncu hayal ediyorsanız üzgünüm o sadece Amerikan filmlerinde oluyor şekerlerim :D
Bu da yola gömlek olmakla başlayıp bluzle noktalamış gibi, bir kafa karışıklığı olduğu kesin :)
Gördüğünüz gibi çok çabalıyorum, sevmeye çalışıyorum ama yok olmuyor, bu yüzden ben bu işi gömleğin hakkını vererek giyenlere bırakıyorum :)

20 Mart 2017

Dut

Noni Bakery'i biraz takip ediyorsanız mutfaktan çıkmadığımı az çok tahmin ediyorsunuzdur... Pasta, kurabiye, cupcake, makaron, cakepop veya donut pişirmekten başımı pek fazla kaldıramıyorum desem yeridir :) Ama bazen insanın off yeter dememek için kendini tamamen off konumuna getirmesi gerekebiliyor, ben de bu hafta sonu kendime bu süreyi tanıdım, hiçbir şey yapmamanın tadını sonuna kadar çıkardım. Her zaman başvurulacak bir yöntem elbette değil ama bazen hiçbir şey yapmamak da bünyeye iyi gelebiliyor doğrusu!
Bu molada kendimi iyi hissetmeye de ihtiyacım vardı, bu yüzden yeni elbisemi giymek istedim. Hatırlarsanız bu elbiseyi birkaç post öncesi paylaşmıştım, orada spor ayakkabı ile kombin edilmişti ama ben spor giyimi hiç beceremediğim için şeffaf topuklu botlarımı tercih ettim...
Normalde Nil'imin fotoğrafını blogumda paylaşma taraftarı değilim ama bunu paylaşmadan yapamadım... Aslına bakacak olursanız eski sıcak blog paylaşımlarını çok özlüyorum, ne çok yazardım, ne çok blogger'ı takip ederdim, ne güzel paylaşımlarımız olurdu hey gidi günler hey, her şeyi ne çabuk tükettik öyle di mi? Eyvahlar olsun! Buralar eskiden dutluktu tarzı konuşmalara da başladım ya tamamdır artık ben iyice yaşlandım demek ki kihh kihhh :)    
Dutluk demişken canım taze dut çekti ama şu beyaz renkli olgun ve tatlı olanından hani en güzelleri ağaçtan dökülür ve insanın da içi gider ya yiyemeden yeri boyladı diye ufff sahi ne zaman çıkıyordu onlar? İşte aynen o dutlar gibi hepinize tatlı bir hafta diliyorum :)
Elbise: Shein

19 Mart 2017

Mezuniyet Elbiseleri

Baharın yaklaşması kimileri için çiçek böcek anlamını taşırken okuyanlar için de mezuniyet heyecanı demek oluyor çünkü "mezuniyet töreninde ne giysem acaba?" sorusunun cevabını yavaş yavaş bulmak gerekiyor :) Şimdiki gençler bu konuda çok şanslı, bizim dönemimizde çok fazla hazır giyim seçeneği yoktu, örneğin benim mezuniyetimde canım annem dikmişti elbisemi, çok da güzel bir iş çıkarmıştı herkes bayılmıştı elbiseme... Ama şimdi balo elbiselerinde bile alternatifler öyle fazla ki! Sırtı dekolteli olanı, dantellisi, bütçeye uygun olanı vesaire birçok seçenek mevcut... Siyahın asaletinden mi yoksa bir prensesi andırdığı için mi bilmiyorum ama Sherry London'daki bu siyah tüllü elbise benim favorim oldu, bakalım siz hangilerini beğeneceksiniz?

18 Mart 2017

Keyif Kahvesi

Dün Nilim okuldayken annemle baş başa zaman geçirdik, çok seviyorum böyle anne kız zamanlarımızı çünkü çenebaz Nilim kesinlikle bizi konuşturmuyor, ya ben sesimi duyurmak için ekstra bağırarak konuşmaya çalışıyorum (ki bu yöntem genelde pek işe yaramıyor sonunda pes edip susuyorum) ya konuşmaya başlasak da sonunu getiremiyoruz veya çoğu zaman konuştuğumuz şeyi unutup biz ne konuşuyorduk ki diye birbirimize bakıp kalıyoruz haa haa :) Bu yüzden baş başa geçirdiğimiz zamanlarda konuşamadıklarımızın acısını çıkartıyoruz. Annem dün keyif kahvemizi evlerinin arkasında açılan yeni bir cafede içmeyi teklif etti, yeni mekanları keşfetmeyi çok sevdiğim için teklifinin üzerine atladım hemen :) Hava buz gibiydi ama bu sakin ve sıcak mekanda içtiğimiz kahveler ve en önemlisi anne sohbeti içimi ısıtmaya yetti...
Mont: Sammydress
Kazak: Pull&Bear
Jean: Mango
Çizme: Dress Lily
Mekan: Cafe Mezel
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...